M.Ö.220 ~

ana sayfa
Giris
Tarih
Cografya
Din-Dil
Kültür-Sanat
Ekonomi
Insan Haklari
Milli Mücadele
Düsünceler
Baglantilar
Irtibat

E-mail


Guantanamo’daki Uygur Türklerinin Dramı

 

İtalya’daki Corriere della Sera gazetesinde, "Kandahar'dan Tiran'a: Guantanamo'daki “Uygurlar yurtsuz kaldılar" başlığıyla yayımlanan habere göre; Guantanamo'daki tutukluluk, Uygur Türkleri'nin suçsuz olmalarına karşın bugün hiçbir ülkeden sığınma hakkı alamaz duruma gelmelerini de beraberinde getirdi. Haberde; 2006 ortalarından beri Tiran'da BM'ye ait bir mülteci kampında tutulan 5 Uygur Türkü'nün, aralarında Türkiye'nin de yer aldığı ülkelere sığınma başvuruları hep olumsuz sonuçlandı.

 

ABD'nin 11 Eylül 2001 'den sonra terörle mücadele yöntemleri neticesinde, Uygur Türkleri'nden 18 kişinin yaşadığı dram İtalya’daki Corriere della Sera gazetesine haber oldu. Gazetede, ''Kandahar'dan Tiran'a: Guantanamo'daki Uygurlar yurtsuz kaldılar'' başlığıyla yayımlanan habere göre, Guantanamo'daki tutukluluk, Uygur Türkleri'nin suçsuz olmalarına karşın bugün hiçbir ülkeden sığınma hakkı alamaz duruma gelmelerini de beraberinde getirdi. Haberde, 2006 ortalarından beri Tiran'da BM'ye ait bir mülteci kampında tutulan 5 Uygur Türkü'nün, aralarında Türkiye'nin de yer aldığı ülkelere sığınma başvuruları hep olumsuz sonuçlandı.

 

 KAÇIŞLARI TAM BİR TRAJEDİ

 

 Corriere della Sera'nın haberine göre, 18 Uygur Türkü'nün, daha güzel bir gelecek umuduyla 2001 yılında Doğu Türkistan'dan kaçışları tam bir trajediyle sonuçlandı. Uygurların, Guantanamo'da tutuklu kalmalarını da kapsayan dram, şöyle gelişti:

''Uygur Türkleri'nden 18 kişi, 2002 yılında Kandahar'da Pakistan yetkilileri tarafından tutuklanarak, 5000 dolar karşılığında, 'terörist' oldukları iddiasıyla ABD'ye teslim edildi. ABD askerlerinin, Guantanamo'ya sevk ettikleri Uygurlar'ın, oradaki tutuklulukları ve sorguları neticesinde suçsuz oldukları anlaşıldı.

 

Çin Halk Cumhuriyeti tarafından fişlendikleri için ülkelerine dönemeyen Uygur Türkleri, hiçbir ülkeden siyasi sığınma da elde edemez duruma düştü.'' Haberde, ABD yetkililerinin suçsuz buldukları 18 Uygur Türkü'nden 5'inin geçen yılın ortalarından itibaren Arnavutluk'taki BM mülteci kampında, diğerlerininse halen Guantanamo'da bekledikleri; muhtelif ülkelere yaptıkları sığınma başvurularının da Çin Halk Cumhuriyeti'nden tepki endişesiyle sürekli geri çevrildiği belirtildi. Halen Tiran'daki kampta bulunan Uygurlar'ın, Ahmet Adil, Ahtar Kasım, Eyüp Hacı Mehmet, Ebubekir Kasım ve Adil Abdulhakim'den oluştuğu belirten Corriere della Sera'daki haberde, şu ifadelere yer verildi:

 

''Beş Uygur, şimdi Tiran'da gelecek beklentisinden yoksun tecrit edilmiş biçimde yaşıyor. Sıgınma talepleri, Finlandiya, İsveç, Almanya, Norveç, Türkiye tarafından reddedildi.''

 

 ÇİNLİ AJANLAR DA SORGU YAPMIŞ

 

Haberde, Uygur Türkleri'nin Eylül 2002'de Guantanamo Kampında Çinli ajanlar tarafından da sorgulandığı belirtilerek, şöyle denildi:

 

''Uygurlar, Eylül 2002'de Guantanamo'da iki hafta boyunca altı Çinli ajan tarafından da sorgulandıklarını iddia ediyor. Tehditler eşliğinde, gündüzleri aç bırakılıp, soğuğa tabi tutulma taktiğiyle sorgulanmışlar. ABD'li yargıçlara, BM gözlemcilerine izin verilmeyen Guantanamo'da, bu nasıl mümkün olabilir? Bir FBI ajanına göre, 'O dönemde ABD yetkilileri, Ortadoğu konusunda Çin'den peşin destek alma karşılığında Uygurları Pekin'e teslim etme hesapları yapmaktaydı.'

 

Halen Guantanamo'da görev yapan, isminin açıklanmasını istemeyen bir kaynak, Çinlilerin orada bulunmuş olduklarım doğruladı. Guantanamo'daki sözcü Robert Durant ise konuya ilişkin sorumuzu cevapsız bıraktı.'' Uygur Türkleri'nin ABD'li avukatı Sabin Willet ise Corriere della Sera'daki demecinde, suçsuz durumdaki müvekkillerine hiçbir Ülkenin sığınma hakkı vermemesini eleştirerek,

 

"Hükümetim, yapılan hatayı telafi etmek durumunda. Ama Guantanamo'yu eleştiren Avrupalılar, hadiseyi olumlu sonuçlandırma girişimimizde bizi hayal kırıklığına uğrattılar'' dedi.

 

Avukat Willet, Küba'da Camp 6'da beklemekte olan müvekkillerinin morallerininse son derece kötü olduğunu kaydetti. Avukat Willet, Küba'da kendisiyle en son geçen ay görüştüğü Abdüssamed adlı müvekkilinin, kendisine, "Eşime söyleyin yeniden evlensin. Beni artık ölmüş biri olarak addetsin'' demesini de buna örnek olarak gösterdi.


http://www.hurgokbayrak.com/  


© ETIC.  Her Hakkı Saklıdır. Son Değişiklik: 26.01.2008 12:21   Hazirlayan: A. Karakash