(“Doğu
Türkistan Enformasyon Merkezi”nin Özel Mülahazası)
Yakın zamanlardan beri Çin hâkimiyeti
milli önderimiz Rabiye Hanım’a yönelttiği saldırılarını
planlı, sistematik ve tedrici olarak arttırmaktadır.
Bu Tür saldırılar,
Çin dış işleri bakanlığı, Çin’in Doğu Türkistan’daki
parti, hükümet birimleri ve Çin hâkimiyetinin
kontrolündeki bütün iç ve dış propaganda araçlarından
meydana gelen unsurlarla yürütülmektedir. Bu üç alanın
sorumlularının da maksatları birbirlerininki ile tamamen
uyuşmaktadır.
Fakat dikkat
edecek olursak Çin hâkimiyetinin Rabiye Kadir’e
yönelttiği saldırılarının en önemli bir bölümünü
iktisadi cihetteki iftiralarının teşkil ettiğini
görebilmek zor değil. Ama, Çin hükümeti tarafından bu
konuda yayınlanmak ta olan haber ve beyanatlarının
içeriğine baktığımız zaman Çin’in Rabiye Hanım ve onun
çocukları üzerinden türetmekte olduğu iftiraların
bütünüyle temelsiz ve mantıksız olduğunu, Çin’in burada
kesinlikle Rabiye Hanımın Uygurlar arasındaki izzet ve
itibarını yer vurmak ve Rabiye Hanımın Doğu
Türkistan’daki iktisadi kaynaklarını tümden kurutmayı
hedeflediğini görebiliriz. Yani, Çin hükümeti tamamen
siyasi cihetten öç almayı maksat edinmiş bulunmaktadır.
Mesela, Doğu
Türkistan’da Çin hükümeti tarafından yönetilmekte olan
ve en başta gelen haber organlarından biri sayılan
“Tiyanşan (Tanrıdağ) İnternet Sitesi”nde bu yakınlarda
yeni bir sayfa açılmış olup, Sayfanın adı “Sinkiang
polisleri Doğu Türkistan teröristlerinin Eğitim Kampını
tarumar ederek, teröristleri öldürdü” şeklindedir.
Bu sayfaya
Uygurların milli hareketlerinin karalandığı 30’dan fazla
haber yerleştirilmiş olup, sayfanın içine yine, “Doğu
Türkistancılar ve Rabiye” muhtevalı ayrı bir sayfa
konulmuş ve bu özel sayfaya Rabiye Hanım’a saldırılan
bazı haber, beyanat ve Uygurlar yerleştirilmiş olup,
bunların hepsinde de çoğunlukla iktisadi cihetteki
iftiralar yer almaktadır.
Bu sayfada yer
alan “Çin haber ağı”nın 07.01.2007 tarihli haberinde
Rabiye Kadir ve onun çocukları 1994 yılından 2004 yılına
kadar 8 milyon yuenden fazla vergi kaçırmışlarmış.
Ödemediği borcu 20 küsur milyon yuenmiş, hepsi
toplandığında Rabiye Hanımın 28 milyon yuenden fazla
borcu varmış!
Gerçekte ise, 1995
yılında Çin medyasında Rabiye Hanımın sermayesinin 200
milyon yuene ulaştığı, Çin’deki zenginler ararsında 8.
sırada geldiği ve Doğu Türkistan genelinde “En zengin
Kadın” olduğu yer alıyordu. Çin hükümeti de aynı zamanda
bu konuda geniş çaplı bir propaganda sürdürüyordu. O
sırada Rabiye Hanım “Otonom Bölge(Doğu Türkistan)Siyasi
Birliği” ve “Ülke Siyasi Birliği”nin üyesiydi. Yine
üstelik bu dönemlerde Rabiye Hanımı “Helal Emeği ile
Zengin olanların örneği” sıfatı ile, “Ülkenin 8. Mart
Bayraktarı” olarak ilan etmekle beraber BM’ in Pekinde
toplanan “Dünya Kadınlar Kurultayı”nın vekili olarak
gösterilmişti.
Yine Rabiye Hanım
10.03.2003 tarihinde Ürümçi Yargı Mahkemesi tarafından 8
yıllık hapis cezasına çarptırıldığında da “Devlet
sırrını ifşa etti” şeklinde bir suç atılmış ve iktisadi
cihetten hiçbir kınama söz konusu değildi.
Fakat aynı dönemde
Rabiye Hanımdan iktisadi yönden hiçbir kusur bulamayan
Çin hükümeti, 2005 yılının Mart ayında Rabiye Hanım
hapisten çıkıp tedavi sebebiyle Amerika’ya gittikten
sonra, özellikle Rabiye Hanım dış ülkelerde Uygurların
milli hareketine faal bir biçimde katılmaya başladıktan
sonra, adeta “yumurtadan tüy bitirerek” bir sürü sahte
“delil ve ispat”lar uydurarak Rabiye Hanım ve
çocuklarını iktisadi suçlu olarak göstermeye başladı.
Rabiye Hanım dış
ülkelere çıktıktan 5 ay sonra yani, 2005 yılının 8.
ayında “Otonom Bölge(Doğu Türkistan) Komünist Partisi”
sekreteri Wang Lechuen Pekin de yapılan basın
toplantısında yaptığı konuşmada “Rabiye ülke dışına
çıkar çıkmaz değişti. Şimdi o ülke dışındaki
teröristler, bölücüler ve radikal güçlerle birleşerek
Çin’i parçalama hareketleri ile uğraşıyor. Bununla
beraber yine yurt içindeki çocuklarını, bütün mal
varlıklarını nakde çevirerek yurt dışına çıkıp gitmeyi
düşünüyor.” Demek suretiyle Rabiye Hanımdan siyasi
cihetten öç alacaklarının ilk işaretlerini vermiştir. Bu
tür öç alma hareketini öncelikle onun çocuklarından
başlayacağını açıkça ifade etmişti.
Beklenildiği gibi
01.06.2005 Çin polisleri Rabiye Hanımın çocuklarından
Alim Abdurehim, Ablikim Abdurehim ve Ruşengül
Abdurehim’i göz altına alıp nezarete atmışlar ve Onlara
“İktisadi Suçlu” damgasını vurmuşlardı. Bununla beraber
yine Çin medyası “Rabiye’nin çocukları 200 bin dolardan
fazla parayı dış ülkelere çıkarttı” haberini yayarak
kendilerinin iktisadi iftiralarını haklı çıkartmaya
uğraşmışlardı. Gerçekte ise, Çin’in bu girişimi 2006
yılı Nobel Barış Ödülüne aday gösterilen ve yine,
“Amerika-Uygur Birliği”nin başkanlığına seçilen Rabiye
Hanıma yönelttiği dolaylı öç alma hareketiydi.
Rabiye Hanım
“Dünya Uygur Kurultayı”nın başkanlığına seçildikten bir
gün sonra, yani 27.11.2006 günü Çin yargı mahkemelerinin
Rabiye Hanımın oğlu Alim Abdurehim’i iktisadi
iftiralarla 7 yıl süre ile hapis cezasına çarptırmaları
da Çin hakimiyetinin öç alma isteğini açıkça
göstermişti.
Bu yolla Çin
hükümetinin ulaşmak istediği nokta Rabiye Hanım’ın
çocuklarını cezalandırmak suretiyle hem Rabiye Hanıma
kendilerince bir ihtar vermek, hem de Rabiye Hanımın
Doğu Türkistan’daki iktisadi kaynaklarını tümden
kurutmaktır. Aynı zamanda Rabiye Hanımın Halkımız
arasındaki günden-güne yükselmekte olan itibarını
alçaltmaya çalışmaktır.
Fakat, iç ve dış
ortama bir bakacak olursak, Çin hakimiyetinin yukarıdaki
maksatlarının hiçbirine ulaşamadığını, Rabiye Hanımı
“çürüteceğiz” diyerek, kendilerini çürütmekte
olduklarını görebilmek zor değil. Çünkü bütün yabancı
ülke basın ve yayın organları ve uluslar arası insan
hakları teşkilatları “Çin hâkimiyetinin Rabiye Hanım
ve onun çocuklarına yöneltmekte olduğu iktisadi
iftiraları tamamen kasıtlı olarak yürütülmekte olan
siyasi cihetteki öç alma girişimleridir!” noktasında
birleşmektedirler!.
Uygurcadan Çeviren: Mehmet Emin BATUR
|