 |
|
|
 |
|
|
|
||||||||||||
M.Ö.220 ~ |
||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||
|
|
|
|
|
|
|
|
|||
 |
||||||||||
 |
||||||||||
|
Dünya
neden susuyor ? Bugünlerde Doğu Türkistan’da (Uyguristan’da) tarihin en büyük katliamı olurken, Çin, Uygurları planlı projeli halde vahşice soykırım yaparken, Uygurlar tarihten silinmek üzereyken, üstelik bu soykırımın yarınlarda başka insanların başına gelme ihtimali varken, Dünya neden susuyor? 1) -O baş cinayetçi (soykırımcı) çok yüksek makamda, çok yüksek mevkide. O, BM’de konsey üyesi 1/5 - Kanun önünde herkes eşittir… beraberdir… değil mi? - Evet, aslında öyleydi. - Kanun önünde beraberlik devletlere de geçer değil mi? - Elbette. Ama Çin masa altından bir sürü devletlere sopa gösterip duruyor. “Uygura yardım edersen, o işini bozacağım… bu menfaatini yok edeceğim…” diye. 2) Çin, yalan-dolan, hile-mikir, sahtekârlıkta, iftirada, aldatmacı propagandada eşi benzeri yok şampiyondur. Onun geçmişteki ezikliği tuhaf gelenekleriyle aşağılık kompleksleri ile birleşerek, saman altından su yürüme, sinsi taktiklerinin gelişmesine neden oldu. O amacına ulaşmak için bırakın insanlığı bir yana, Dünyanın bütün kanun, adap, ahlâk, namus her şeyini çiğneyip geçiyor. Sahtekârlık oyunları… soykırım… komutanlık merkezi Pekin’de, oradan yönetiliyor. 800 Uygur işçiyi gece saat 2’de linç eden 10 bin Hanzu holiganın elindeki çivili sopalar aynı fabrikadan çıkma benzeri mallar… “Halk hareketi” imiş… “Halk, halkı öldürdü de, Pekin’deki yetkililer sütten çıkmış ak kaşık” Çok sıkışırsa Uyguristan’daki birer “vezirini” “kurban” eder vahşi, müstebit yoluna devam… Binbir ceza feda heyet geliyor Uyguristan’a, Çin zalimleri onlar ile görüşecek mebusların kulağını o kadar çekiyor ki, birisinin cinsel organını keserek “bak böyle konuşursan… böyle yaparız, hem de bütün sülaleni…” 3) Çin diyor ki: “İç işim, ne karışıyorsun…” Bu söz söktü. Çünkü Uygurlar içindeki bazı birileri, bilerek ya da bilmeden Çin’in ekmeğine yağ sürdü. Pekin’den telefon eden yabancı muhabirin sorusuna Aşkarcanın: “Bağımsızlık değil, aptonom istiyoruz, demokrasi istiyoruz” cevabı, Çin ile aynı ceketi giymek demektir, hem de aynı anda. Atonomi elbette Çin’in iç işidir. 30 milyon Uygur’un hepsi (aklını kaybedenlerden başka) bağımsızlık istiyor. Çin zalimlerinin kendi ülkesine gitmesini istiyor. 1949’da Uygur bağımsız idi. 40 bin kişilik ordusu, devlet girbi, devlet bayrağı, devlet marşı… her şeyi var idi. Komünist cellat Stalin ile Mao’nun gizli anlaşması, Uyguristan’ı cehenneme ittiriverdi. Uygurlar tarihten buyana bağımsız devletler kurarak yaşayıp gelmiştir, bağımsızlığı tehlikeye düştüğünde milyonlarca kurban vererek geri almışlardır. Demek istiyoruz ki, Doğu Türkistan bağımsızdır, bağımsız kalacak. Karı-koca her ikisi de, “iç işimiz” diye kavga ederlerse, üçüncü kişi karışabilir mi? Uygurun yetkilileri ne söylediğimizi bilip söyleyelim. Hiç kimsenin Çin’e ahenk olup, Uygurların tekdiri ile kaderi ile oynama hakkı yok. Şehit kanları Çin’in pis ayakları altında köle olup yaşamak için değil, bağımsız, hür Türkistan’da, kendi toprağına, bayrağına sahip olup insanca yaşamak için aktı. Dünya halkının susmaması için biz, Doğu Türkistan’daki yürek sözünü söyleme hak hukukuna sahip olamayan insanlarımızın yürek sözünü söyleyelim, gözleri açık giden şehitlerimizin yürek sözünü söyleyelim: “bağımsızlık!” Tarih sayfaları açılsın! Dünya, Çin’in komşu ülke Doğu Türkistan’a, hilekarlık ile sızıp girerek “bu toprak benim” diye kene gibi yapıştığını görsün! Lanetlesin! Hak, adalet yerini bulsun! 4) Çin zaten dosyası kabarık bir cinayetçi… Pentagon’dan bilgiler çalan hırsız. Mancuriye gibi devleti ve 50’den fazla azınlığı yok etti. İnsan haklarını çiğnemede dünya birincisi…. Dünya medyasından 37 gazeteci Pekin’de hapiste… Zehirli oyuncak ile dünya çocuklarını zehirledi… Saymakla bitmez cinayetleri var. İnsanlık ölmedi, adalet insanlık için zaruret. İnanıyorum ki, dünya halkı Çin’i, Hucinto’u, Winciyabao’u sanık sandalyesine oturtacak! Hesap alacak! Cezasını verecekler! Dünya, kafesteki Uygurun yürek sözünü, hür dünyadaki Uygurun, dünyaya doğru anlatamadığı için susuyor.
28.09.2009
Adres: |
||||||||||
© ETIC. Her Hakkı Saklıdır. Son Değişiklik: 28.09.2009 10:55 Hazirlayan: A. Karakash |
||||||||||
