Haftalık Siyasi İlmi Gazete - Doğu Türkistan Haber Merkezi Yayını

Estetik doktoruna göre Saddam şimdi depresyonda

 

Saddam Hüseyin’in doktoru olan ve yaptığı estetik ameliyatlarla çok sayıda insanı devrik liderin dublörü haline getiren Alaa El Beşir, Saddam’ın şu an bulunduğu yerde depresyon altında olduğunu söyledi.

Irak devrik lideri Saddam Hüseyin’in en yakın sırdaşı ve ülkenin en ünlü plastik cerrahı Alaa El- Beşir, 1980–88 yılları arasındaki İran–Irak Savaşı sırasında yaralanan Saddam’ın el, yüz ve koluna estetik ameliyat yapmış. Bağdat’ta Zaman’a konuşan doktor El Beşir, “Saddam gibi gücün esiri ve kurbanı olan birisi, şimdi her neredeyse çok büyük baskı ve depresyon altındadır.” diyor.

35 yıldır tanıdığı Saddam’a karşı halkın büyük bir korku duyduğunu ve bu yüzden onun küçük bir ilah olarak görüldüğünü vurgulayan El Beşir; “Sevmediklerinin ölümü iki dudağının arasındaydı. İnsanlar ona küçük bir tanrı gibi bakıyordu. Birine ‘öl’ demesi, öldürülmesi için yeterliydi. Bu sınırsız güç ve etrafındaki insanlar İngiltere Başbakanı Blair’in elinde olsaydı, o bile Saddam olurdu.” şeklinde konuştu.

Ülkede henüz güvenlik sağlanamadığından dolayı, Saddam’a ve onun dublörlerine yaptığı estetik ameliyatların detayları konusunda konuşamayacağını belirten El Beşir, “Sular durulduğunda anlatılacak çok şey var.” demekle yetiniyor. El Beşir, Irak’ta bugün için yapılanların da yanlış olduğunu vurguluyor. “Önceden bir Saddam vardı, şimdi elinde silahla dolaşan, parti kuran herkes kendi eşrafının Saddam’ı oldu.” şeklinde konuşuyor.

Saddam’ın hayatını anlatmak için dört gizemli kelime olduğunu söyleyen El Beşir, “Bunlar güç, para, savaş ve ölümdür.” diyor ve ekliyor: “Saddam insanların Şii, Sünni, Arap, Türk olduklarına göre değil, elindeki gücü almak isteyip istemediklerine göre zarar verdi. Bunun için kardeşleri de dahil en yakın akrabalarına bile acımadı.” Saddam’ın yanlış insanları yanına seçtiğini de belirten El Beşir, “O, er ya da geç kendi yönetiminin biteceğini biliyordu.” şeklinde konuşuyor. El Beşir’in anlattıklarına göre kendisi 1988’den beri onun izni ve adıyla çalışan ender doktorlar arasındaydı. İran’la savaşın başından itibaren yaralı Iraklı askerlere plastik cerrahi uygulayarak büyük bir ün kazandı. Savaşın son aylarında cepheye giden Saddam Hüseyin, Basra’nın sınıra yakın Muhamera bölgesinde General Mahir Abdurreşid ile birlikte yaralandı. Ününü duyan Saddam kendisini çağırdı. Gerçekleştirdiği ameliyatla Saddam’ın yanık izleri ve yaralarını giderdi. O günden sonra Saddam’ın en yakınına giren, en çok tanınan, sevilen doktoru haline geldi.

Saddam’ın oğulları Kusay ve Uday ile Baas rejiminin önde gelen isimlerinin bile kendisine olan ilgiden rahatsızlık duyduklarını aktaran El Beşir, ölüm, sanat, savaş üzerine birçok kez konuştuğunu ve Saddam’ın bunlardan sadece üçünde derin bir sessizlikle yanıt verdiği için tedirginlik yaşadığını belirtiyor.

El Beşir, Saddam’ın kendisine özel telefon verdiğini, hekimler içinde elinden tutup, “Bu adam Irak tarihinin en iyi cerrahı ve sanatçısı.” diye övgülerle söz ettiğini ifade ediyor. Bağdat’ta herkesin “Saddam’ın doktoru” olarak tanıdığı El Beşir, yüz ve deri nakli gibi plastik cerrahinin en hassas konularında İngiltere’nin Bristol Üniversitesi’nde 5 yıl eğitim gören ve Dünya Plastik Cerrahi Birliği’nin eğitimlerini alan tek Iraklı doktor. Baas Partisi yöneticilerinin, gözleri önünde insanları öldürmelerine, Körfez Savaşı ile son savaşta insanların ve çocukların ölümüne de şahit olan El Beşir, Irak’ta ne tür bir düzen oluşturulması gerektiği konusunda da ilginç firiklere sahip: “ABD ve İngiltere elinde silahla dolaşan parti yöneticilerine, Şii ve Sünni liderlere, aşiret reislerine ya da şeyhlere değil, bu ülkenin yetişmiş entelektüellerine geçici hükümeti kurdurmalı. Silahla dolaşanlar sadece kendi geleceklerinin peşinde koşar, Irak’ın değil. Bir yıl süre tanınıp Irak’ın gerçek yetişmişleri, entelektüelleri, doktor, profesör, sanatçı, bilim adamları hükümeti kurar, sonra seçimler yapılır iş siyasilere devredilir.” Yapılan politik hatanın büyük olduğunu vurgulayan El Beşir, “Önceden bir Saddam vardı, şimdi elinde silahla dolaşan, parti kuran herkes kendi eşrafının Saddam’ı oldu. Elinde silahla fikrini savunan her kim olursa olsun Kürt, Şii, Sünni adının yanına bir soru işareti konulmalı. Onlar bu ülkenin geleceğini doğru bir şekilde yazamaz.” diye konuşuyor.

Fatih Uğur / Bağdat

12.05.2003

 

©KIVILCIM- Her Hakkı Saklıdır..12/05/2003 06:25 webmaster@kivilcim.org