|
Hamileyken hapşırığını tuttuğu için felç olan, doğum
için tedaviyi reddeden ve bu nedenle doğumdan sonra ölen
Aygün Çokelliler, Anneler Günü'nün sembolü oldu.
Bursa'da geçen yıl dört aylık hamileyken hapşırığını
tuttuğu için felç olan, bebeğini doğurmak için tedaviyi
reddeden ve bu nedenle doğumdan sonra ölen Aygün
Çokelliler, bu yıl 'Anneler Günü'nün sembolü oldu. Baba
Hakan Çokelliler, henüz bir yaşına basmayan kızı
Buse'yle birlikte fedakár annenin mezarını ziyaret etti.
Anneliğin kutsallığını, bir kadının anne olabilmek için
nelere katlandığının en güzel örneği olan Aygün
Çokelliler'in kucağına bile alamadığı minik kızı Buse,
annesinin mezar taşını okşarken, babasını ağlattı.
Annesinin mezarının başında bir süre etrafı şaşkın
bakışlarla izleyen Buse, üzerinde, ‘‘Alnıma doğmadan
yazılmış yazım, gençliğimi doyasıya yaşayamadım.
Üzüntümü kimseyle paylaşamadım. Ne yazık ki kaderim
böyleymiş. TC'de görülmemiş böyle bir hastalık. Nasıl
bir şey ki bu hapşırık 7.5 ay felç etti, perişan etti.
Beni bu dünyadan alıp gitti’’ yazılı mezar taşını
minicik elleriyle okşadı. Mezar taşını okşarken henüz
konuşamadığı için anlaşılamayan sesler çıkaran kızının
bilinçsizse yaptığı bu hareket karşısında gözyaşlarını
tutamayan Baba Çokelliler, ‘‘Eminim Aygün, Buse'nin
ellerini hissetmiş, mutlu olmuştur. Onun Anneler Günü'nü
mezarında değil evimizde kutlamak isterdik ama kısmet
değilmiş’’ dedi.
Eşinin hamileliğinde ‘‘Bebeğimize muhteşem bir doğum
günü yapalım’’ diye hayaller kurduğunu belirten
Çokelliler, ‘‘O olmasa da hayali gerçek olacak. Buse'nin
doğum gününü 27 Mayıs'ta görkemli bir şekilde
kutlayacağız’’ diye konuştu.
Aygün’ün hapşırıkla başlayan ölümü
Aygün Varol Çokelliler, 17 Ocak günü, çalıştığı
fabrikada, ağzını ve burnunu kapatarak hapşırığını
tutmaya çalışırken, tıpta ender görülen bir şekilde felç
olmuştu. Olayın meydana geldiğinde yaklaşık 4 aylık
hamileydi. AnTedavisine başlanabilmesi için, MR, rontgen
çekimleri, birçok ilaç verilmesi, bunların için de
öncelikle bebeğin alınması önerilmiş, ancak genç kadın
bebeğinden vazgeçmemişti. Tedavisini geciktirerek ‘‘önce
bebeğim’’ diyen genç kadın, 27 Mayıs 2002 tarihinde
mutlu sona ulaşmış, ancak 3 ayı aşkın bir süre sadece
gözleriyle sevebildiği yavrusundan, 1 Eylül'de ebediyen
ayrılmıştı. .
11.05.2003 Hurriyet |