|
Çin işgali altında bulunan Doğu
Türkistan'ın özgürlük mücadelesi safhalarına
baktığımızda, dünyada eşine az rastlanır bir istiklâl
savaşını kesintisiz sürdüre gelmekte olduğunu görürüz.
Doğu Türkistan dışında yaşayan ve en küçük fırsatları
dahi değerlendirerek Doğu Türkistan'ın ne kadar vahşi,
acımasız, insanlık düşmanı bir milletin esareti altında
bulunduğunu anlatırken, bu anlatımlarımızın muhatabı
olan kişi ve kuruluşların kafalarında oluşan sorulardan
biri; “Doğu Türkistan halkı acaba Çinli işgalcilerin
saldırılarına hiçbir mukavemette bulunmadan mı teslim
olmuşlar?” şeklindedir. Bu soruyu konuya olan
ilgilerinden anlamamızla beraber, bizzat sözlü olarak
soranlarla da karşılaştık. Bu nedenle, yeri geldikçe
önemli saydığımız mücadele tarihlerini ve olayların
gelişim safhalarını kamuoyu ile paylaşma gayreti içinde
olmuşuzdur.
Dolayısıyla Doğu Türkistan'ın özgürlük mücadelesi
tarihine altın harflerle yazılması gereken önemli
merhalelerden biri de; “15 Kasım 1955 Atçüy
Ayaklanması” adı ile anılan silahlı mücadelenin
başlatıldığı tarihtir. Bu ayaklanma komünist Çin
işgalinden sonraki en önemli ayaklanmadır, 1949 yılında
Doğu Türkistan’ı işgal etmek için doğu sınırlarımıza
dayanan kızıl Çin ordularına karşı kahraman Doğu
Türkistan halkı mücadele kararı almış ve gizli yapılan
taşra toplantıları neticesinde değişik gruplara
ayrılarak milli mücadeleyi başlatmışlardır: 1951 yılında
“elli birliler” toplantısını yaparak Çinli işgal
kuvvetlerinin ülkeyi terk etmeleri gerektiği aksi
taktirde bütün yurt genelinde savaş başlatacağını Çinli
işgal kuvvetlerine ilan eden mücahidler, istedikleri
cevabı alamayınca hemen hemen bütün il ve ilçelerde
silahlı ayaklanma başlattılar. Doğu Türkistan’ın
istiklâl savaşçılarının büyük çoğunluğu şiddetli
çatışmalardan sonra 1953 yılında kızıl cellat “Vang Cin”
tarafından tutuklandılar ve şehid edildiler. Vang Cin bu
başarısından(!) 1 dolayı Çin üst düzey yetkilileri
tarafından merkeze (Pekin) alındı. Bu esnada milli
hareketin önderlerinden Şeyh Cengiz, Şeyh Sadulla ve
Abdülaziz Mahsum da yakalanarak idam edildiler. Bununla
da Doğu Türkistanlıların “İstiklâl Mücadelesi”
sona erdirilememiş, 1954 yılının Aralık ayında Hoten
vilayetinin Atçüy bölgesinde hatırı sayılan zatlardan
biri olan Niyaz Bey Hacının evinde, Şeyh Abdülhamit,
Fethidin Mahsum önderliklerinde “Teşkilatı Nicat
Partisi” oluşturularak buradan çıkan karar gereğince
15 Kasım 1955 günü umumi mücadele başlatma kararı alındı.
Kararlaştırılan tarihte başlatılan mücadelede ilk iş
olarak çok sayıda mücahidin tutuklu bulunduğu Atçüy
hapishanesi ele geçirilerek tutuklular serbest bırakıldı
ve milli mücadele saflarına katılmaları sağlandı.
Ardından Hoten vilayetine yapılması planlanan eylem
tarihi içeriden ihanete uğrayarak akim kalmış ve çok
büyük bir kızıl ordu kuşatması ile karşılaşan mücahitler
uzun çatışmalardan sonra şehid düşmüşlerdir. Bu
mücadelenin önderleri ise kızıl ordu kuşatmasını yararak
kaçmayı başarmış, yıllarca halkın arasına karışarak
yaşayan ve yeniden mücadele planları yaparlarken yine
uğradıkları ihanet sonunda pusuya düşürülerek
tutuklanmışlar ve şehid edilmişlerdir.
Bu ulvi hareketin amacı gayet açıktı. Neticede “Doğu
Türkistan Cumhuriyeti” kurulacaktı. Bu amaç,
yıllarca gizli olarak çıkarılan “Bağımsız Doğu
Türkistan Anayasası”, “Gençlere Çağrı”,
“Birleşmiş Milletlere Arz” adlı gazete ve dergilerle
halka duyuruldu. “Atçüy Ayaklanması” ile başlayan
istiklâl savaşı Çinli cellatlar tarafından ne kadar
kanlı da bastırılmış olsa, tamamen yok edilememiştir.
Her ne kadar Çinli işgalciler Doğu Türkistan
topraklarını kendilerinin coğrafi sınırları içinde
gösterseler de bütünü ile hakimiyet kuramamışlardır.
Çünkü; o günlerde başlatılan istiklâl savaşı günümüze
kadar değişik alanlarda devam ediyor.
15 KASIM 1955 ATÇÜY AYAKLANMASI VE SONRASI (2)
16 KASIM 2002
Doğu Türkistan’ın Hoten vilayetinin Atçüy bölgesinde
bir araya gelen “Teşkilatı Nicat Partisi”nin
liderleri 15 Kasım 1955 günü işgalci kızıl Çin güçlerine
karsı koyma ve Doğu 1 Türkistan’ı Çinlilerden kurtarma
kararı aldılar ve böylece yakılmış olanistiklal meşalesi
bu günlere kadar sönmeden Doğu Türkistan
istiklalcilerinin yüreklerini aydınlatmaya devam
etmektedir.
Söz konusu “Atçüy Ayaklanması”na kadar da bastırılmış görünse
de ondan sonraki zamanlarda Doğu Türkistan’ın değişik
bölgelerinde zaman zaman bu ayaklanmanın devamı
niteliğindeki Milli direniş hareketlerine rastlanır.
1956 yılında Hoten vilayetinin Karakaş ilçesinde Şeyh
Baki ve Şeyh Samed önderliğinde mart ayında Çinli
işgalcilere karşı bir ayaklanma başlatılmıştır. Bu
silahlı ayaklanmada sekiz yüz civarındaki mücahit grubu
Tarım Havzası içindeki Çinlilerin “silahlı toprak açma”
birliklerine karşı saldırıya geçtiler. Bu çatışmalarda
200 kadar mücahit şehid olmuşsa da oldukça etkili bir
mücadele olmuştur. 1956 mayıs ayında Lop ilçesinde
1300’den daha fazla bir silahlı mücahit grubu Abdulkadir
adındaki bir mücahit lider önderliğinde ayaklandılar.
1957 yılı Urümçi “Ulumbay” da oluşturulmaya
çalışılan milli ordu, bir hayli mesafe kat etmiş ve
tamamlanma aşamalarında iken uğranılan ihanet sonucunda
bu milli ordunun önde gelen isimleri ve askerleri
tutuklanarak Çin zindanlarına atıldı, şehid edildi.Doğu
Türkistan Halk Partisi’nin önde gelenlerinin çabaları
ile tesis edilmekte olan bu milli ordu eğer vaktinden
evvel kuruluşunu tamamlayabilmiş olsa idi, kesinlikle
iyi netice alınacak ve belki de bugün Doğu Türkistan
Çinlilerden temizlenmiş olunacaktı. 1958 yılın Eylül
ayında Köktokay, Çingil ve Beşbalık civarlarında
Cemşithan, Delil hanlar, etraflarına topladıkları
mücahid gruplar bir silahlı ayaklanma başlattılar. Çok
büyük zayiatların verildiği bu ayaklanmada da kızıl Çin
güçleri bir hayli zor durumda kalmış fakat neticede
ayaklanmanın önderleri tutuklanarak idam edilmişlerdir.
1958 yılının 10. ayında Kumul vilayetinin Tanrıdağ
bölgesinde Ali Kurban ve Seyit önderliğinde oluşturulan
1700 kişilik milli ordunun katılımları ile bir ayaklanma
gerçekleşti. Bu ayaklanmada hükümet binaları ele
geçirildi, cephaneliklerden çok sayıda silah ve mühimmat
elde edildi. Hapishanelerdeki. mücahitler kurtarıldı. Bu
ayaklanma neticesinde
Doğu Türkistan’a getirilen Çinli göçmenler Çin’e geri dönmeye
başladılar. Doğu Türkistan Halk Partisi” sistemli
inkılap programları olan, istişare kurulları bulunan,
gerektiğinde yurt genelinde koordinasyon sağlayabilen,
stratejik planları mükemmel şekilde uygulayabilen bir
yapıya sahipti. “Doğu Türkistan Halk Partisi” 78
alt teşkilat kurdu. Çapı 12 vilayet ve 22 ilçeyi
kapsıyordu. 60.000 üyesi bulunan bu teşkilatın
300.000’den fazla da sempatizanı bulunuyordu. Parti üst
kurulları 26.06.1969 tarihinde büyük çaplı silahlı
mücadeleyi başlatma kararı almışken, bunun haberini alan
kızıl Çin güçleri teşkilatın önderlerini ele geçirip
idam ettiler. Devamında sempatizanın büyük çoğunluğu da
tutuklanarak hapse atıldı, idam edildi ve böylece bu
teşkilatın hareketi akim bırakıldı.
Görüldüğü üzere; “Atçüy Ayaklanması”nın ardından
kesinlikle mücadele azmini yitirmeyen Doğu
Türkistanlılar milli kurtuluş hareketlerini devam
ettirmişlerdir. “ 4 Nisan 1990 Barın” ve “4
Şubat 1997 Gulca” Milli İstiklal Hareketleri bunun
en açık misalleridir.
http://www.hurgokbayrak.com
|