|
ETIC’
in Doğu Türkistan’dan Doğrudan Aldığı Haberler
Son zamanlarda Doğu Türkistan’dan doğrudan elde edilen
haberlere göre, Çin müstemlekecileri Ürümçi 5 Temmuz
olayında çok sayıda gençleri gizli yöntemlerle yok
etmişlerdir.
Müstemlekeci Çin hâkimiyetinin kullandığı yöntemler
oldukça vahşi olup, birçok masum Uygur gençleri Çin
cellâtları tarafından tutuklanarak karanlık zindanlarda
vahşice işkencelerle öldürülmüşledir.
*Ürümçi’deki belli bir hastanede çalışan kadının 18
yaşındaki ikiz çocuklarını Çin polisleri alıp
götürmüşler ve kendilerinden bir daha hiçbir haber
alınamamıştır. Daha sonra bu kadın 300 bin yuandan fazla
para harcayarak iki çocuğunu Ürümçi’deki belli bir
morgda bulmuştur. O kadın büyük bir soğuk hava deposu
içerisinde binlerce çocuğun cesedini görmüştür. Bu kadar
çok cesedin içerisinden bin bir zorlukla iki çocuğunu
arayıp bulmuştur. Çinliler bu ikiz çocukları döverek
çehrelerini tanınmaz hale getirmişler. Çocukların annesi
onları vücudundaki ben’den dolayı teşhis edebilmiştir.
Çocukların ölümü oldukça acıklı olup, şu anda ise o
kadın aklını yitirmiş ve bir aile böylece yıkılmıştır.
*Ürümçi’deki Tanrıdağı bölgesinde ikamet eden bir
ailenin çocuğu dış ülkelerdeki tahsilini tamamladıktan
sonra geri dönmüş ve evinde dinlenmektedir. Fakat
Ürümçi’de olaylar çıktıktan sonra Çin polisleri bu genci
sebepsiz yere tutuklayıp götürerek bir daha hiçbir haber
vermemişlerdir. Daha sonra babasının ev eşyalarını
satarak para harcamak suretiyle çocuğunu hapisten
kurtarabilmiştir. Ama ne yazık ki, çocuk hapiste iken
çok ağır şekilde darp edilmiş olduğundan dolayı
sakatlanmış ve hapisten çıktıktan kısa bir zaman sonra
da hayatını kaybetmiştir. Şu anda ise çocuğun babası
haksız yere ölen çocuğunun neden böyle bir muameleye
tabi tutulduğunu araştırmak için Pekin’e gitmiştir. Bu
aile de diğer mağdur aileler gibi yıkılıp gitmiştir.
* 5 Temmuz Ürümçi olayından sonra Çin polislerinin
desteklemesi ile Çinli göçmenler güç kazanmışlar ve
Uygurlara yönelik gizli ve aleni saldırılar düzenleyerek
birçok Uygur’u öldürmüşlerdir. 5 Temmuz olayının meydana
gelmesinden sonra günün birinde Ürümçi’de Çinli
göçmenlerin kullandıkları bir araç hız limitini
aştığından dolayı polisler tarafından durdurularak üphe
üzerine aracın bagajı açıldığında bagaj içerisinde
elleri ve ayakları bağlanmış, ağzında tıkaç bulunan bir
vaziyette bir Uygur gencin yattığını görmüşler. Araçtan
indirilen 3 Çinli sorgulandıklarında söz konusu Uygur
genci şehir dışına götürerek öldürmeyi planladıklarını
itiraf etmişlerdir. Böylesine dehşet verici olaylar
Ürümçi’de sıkça meydana gelmekte olup, bu olayın da
mezkûr olaylarla ilgili olduğu anlaşılmıştır.
* Ürümçi’de 5 Temmuz olayı meydana geldikten sonra Çinli
göçmenler organize bir şekilde Uygur mahallelerine
saldırmışlardır. Açık bir mukayese yapılacaksa, Çin
polis ve askerleri saldırgan Çinli göçmenlere herhangi
bir müdahalede bulunmayıp tam tersine onları sokaklara
salıvermişler, çok sayıda Uygur gençleri ise bu
saldırgan güruhlar tarafından dövülerek
öldürülmüşlerdir.
Tanrıdağı bölgesi ve diğer yelerdeki Uygur
mahallelerinde erkekler mahalle girişini kapatarak aile
bireylerini korumaya mecbur kalmışlardır. On binlerce
Çinli göçmenler ellerinde aynı tip sopa ve palalarla
katliamlar yapmışlardır. Mahallelerinde nöbet beklemek
zorunda kalan erkeklere yiyecek taşıyan bir Uygur kadın
bir süre sonra ani olarak Çin polislerince tutuklanarak
götürülmüş ve halen kendisinden bir haber
alınamamaktadır.
*Çin polisleri evlere baskınlar düzenleyerek Uygur
erkeklerini tutuklayıp götürdükten sonra Çinli göçmenler
ellerine katliam silahlarını alarak evlere girip
korumasız kalan dul kadınları, genç kızları, ihtiyarları
ve hatta kucaktaki bebekleri bile katletmişlerdir. Bu
büyük soykırım sırasında Çin polisleri ve Çinli
göçmenler kendi aralarında sıkı şekilde
yardımlaşmışlardır.
* Doğu Türkistan Enformasyon Merkezi (ETIC)nin başkanı
Abdulcelil Karakaş bu haberler karşısında bir
değerlendirme yaparak, Çinli işgalcilerin kan içici
karakterlerinin ebediyen değişmeyeceğini, onların nihai
amaçlarının Doğu Türkistan halkını asimile etmek,
sonuçta bir soykırım uygulayarak tamamen bitirmek gibi
aşağılık maksadına erişmedikçe asla durmayacaklarını
ifade etmiştir. Karakaş konu ile ilgili yorumuna devam
ederek, Doğu Türkistan’ın kaderinin yine Doğu Türkistan
halkının elinde olduğunu, bu sebeple de Doğu Türkistan
halkının tek seçeneğinin her türlü bedeli ödemek
pahasına Doğu Türkistan’ı Çin işgalcilerinin demir
çizmeleri altından kurtarmak olduğunu da sözlerine
ekledi.
Ürümçi Olayının üzerinden neredeyse 5 ay gibi bir zaman
aylar geçmek üzere ise de, Çinli işgalcilerinin sözde
“üç türlü güçler”i temizlemek ve darbe vurmak adı
altında Uygur halkına sert darbe vurarak bastırmakta
olduğunu, bütün Doğu Türkistan’ı Uygur kanına
boyadığını, Uygur halkını gelişigüzel tutuklamakta ve
katletmekte olduğunu sert biçimde kınadı. Halkımızı
komünist Çin hâkimiyetinin kanlı bastırmalardan ibaret
vahşi hareketleri önünde temkinli davranarak, özgürlük,
eşitlik ve demokrasi için vermekte olduğu mücadeleyi
kararlılıkla deva ettirmesi gerektiğini vurguladı.
Biz inanıyoruz ki, Çin’in müstemlekecilik politikası
mutlaka mağlubiyetle sonuçlanacaktır.
Vatan Oğlu
Uygur Türkçesinden Türkiye Türkçesine Uyarlayan: Mehmet
Emin BATUR
|
|