M.Ö.220 ~

ana sayfa
Giris
Tarih
Cografya
Din-Dil
Kültür-Sanat
Ekonomi
Insan Haklari
Milli Mücadele
Düsünceler
Baglantilar
Irtibat

E-mail


ETIC’ in Doğu Türkistan’dan Doğrudan Aldığı Haberler

            Son zamanlarda Doğu Türkistan’dan doğrudan elde edilen haberlere göre, Çin müstemlekecileri Ürümçi 5 Temmuz olayında çok sayıda gençleri gizli yöntemlerle yok etmişlerdir.

Müstemlekeci Çin hâkimiyetinin kullandığı yöntemler oldukça vahşi olup, birçok masum Uygur gençleri Çin cellâtları tarafından tutuklanarak karanlık zindanlarda vahşice işkencelerle öldürülmüşledir.

*Ürümçi’deki belli bir hastanede çalışan kadının 18 yaşındaki ikiz çocuklarını Çin polisleri alıp götürmüşler ve kendilerinden bir daha hiçbir haber alınamamıştır. Daha sonra bu kadın 300 bin yuandan fazla para harcayarak iki çocuğunu Ürümçi’deki belli bir morgda bulmuştur. O kadın büyük bir soğuk hava deposu içerisinde binlerce çocuğun cesedini görmüştür. Bu kadar çok cesedin içerisinden bin bir zorlukla iki çocuğunu arayıp bulmuştur. Çinliler bu ikiz çocukları döverek çehrelerini tanınmaz hale getirmişler. Çocukların annesi onları vücudundaki ben’den dolayı teşhis edebilmiştir. Çocukların ölümü oldukça acıklı olup, şu anda ise o kadın aklını yitirmiş ve bir aile böylece yıkılmıştır.

*Ürümçi’deki Tanrıdağı bölgesinde ikamet eden bir ailenin çocuğu dış ülkelerdeki tahsilini tamamladıktan sonra geri dönmüş ve evinde dinlenmektedir. Fakat Ürümçi’de olaylar çıktıktan sonra Çin polisleri bu genci sebepsiz yere tutuklayıp götürerek bir daha hiçbir haber vermemişlerdir. Daha sonra babasının ev eşyalarını satarak para harcamak suretiyle çocuğunu hapisten kurtarabilmiştir. Ama ne yazık ki, çocuk hapiste iken çok ağır şekilde darp edilmiş olduğundan dolayı sakatlanmış ve hapisten çıktıktan kısa bir zaman sonra da hayatını kaybetmiştir. Şu anda ise çocuğun babası haksız yere ölen çocuğunun neden böyle bir muameleye tabi tutulduğunu araştırmak için Pekin’e gitmiştir. Bu aile de diğer mağdur aileler gibi yıkılıp gitmiştir.

* 5 Temmuz Ürümçi olayından sonra Çin polislerinin desteklemesi ile Çinli göçmenler güç kazanmışlar ve Uygurlara yönelik gizli ve aleni saldırılar düzenleyerek birçok Uygur’u öldürmüşlerdir. 5 Temmuz olayının meydana gelmesinden sonra günün birinde Ürümçi’de Çinli göçmenlerin kullandıkları bir araç hız limitini aştığından dolayı polisler tarafından durdurularak üphe üzerine aracın bagajı açıldığında bagaj içerisinde elleri ve ayakları bağlanmış, ağzında tıkaç bulunan bir vaziyette bir Uygur gencin yattığını görmüşler. Araçtan indirilen 3 Çinli sorgulandıklarında söz konusu Uygur genci şehir dışına götürerek öldürmeyi planladıklarını itiraf etmişlerdir. Böylesine dehşet verici olaylar Ürümçi’de sıkça meydana gelmekte olup, bu olayın da mezkûr olaylarla ilgili olduğu anlaşılmıştır.

* Ürümçi’de 5 Temmuz olayı meydana geldikten sonra Çinli göçmenler organize bir şekilde Uygur mahallelerine saldırmışlardır. Açık bir mukayese yapılacaksa, Çin polis ve askerleri saldırgan Çinli göçmenlere herhangi bir müdahalede bulunmayıp tam tersine onları sokaklara salıvermişler, çok sayıda Uygur gençleri ise bu saldırgan güruhlar tarafından dövülerek öldürülmüşlerdir.

Tanrıdağı bölgesi ve diğer yelerdeki Uygur mahallelerinde erkekler mahalle girişini kapatarak aile bireylerini korumaya mecbur kalmışlardır. On binlerce Çinli göçmenler ellerinde aynı tip sopa ve palalarla katliamlar yapmışlardır. Mahallelerinde nöbet beklemek zorunda kalan erkeklere yiyecek taşıyan bir Uygur kadın bir süre sonra ani olarak Çin polislerince tutuklanarak götürülmüş ve halen kendisinden bir haber alınamamaktadır.

*Çin polisleri evlere baskınlar düzenleyerek Uygur erkeklerini tutuklayıp götürdükten sonra Çinli göçmenler ellerine katliam silahlarını alarak evlere girip korumasız kalan dul kadınları, genç kızları, ihtiyarları ve hatta kucaktaki bebekleri bile katletmişlerdir. Bu büyük soykırım sırasında Çin polisleri ve Çinli göçmenler kendi aralarında sıkı şekilde yardımlaşmışlardır.

* Doğu Türkistan Enformasyon Merkezi (ETIC)nin başkanı Abdulcelil Karakaş bu haberler karşısında bir değerlendirme yaparak, Çinli işgalcilerin kan içici karakterlerinin ebediyen değişmeyeceğini, onların nihai amaçlarının Doğu Türkistan halkını asimile etmek, sonuçta bir soykırım uygulayarak tamamen bitirmek gibi aşağılık maksadına erişmedikçe asla durmayacaklarını ifade etmiştir. Karakaş konu ile ilgili yorumuna devam ederek, Doğu Türkistan’ın kaderinin yine Doğu Türkistan halkının elinde olduğunu, bu sebeple de Doğu Türkistan halkının tek seçeneğinin her türlü bedeli ödemek pahasına Doğu Türkistan’ı Çin işgalcilerinin demir çizmeleri altından kurtarmak olduğunu da sözlerine ekledi.

Ürümçi Olayının üzerinden neredeyse 5 ay gibi bir zaman aylar geçmek üzere ise de, Çinli işgalcilerinin sözde “üç türlü güçler”i temizlemek ve darbe vurmak adı altında Uygur halkına sert darbe vurarak bastırmakta olduğunu, bütün Doğu Türkistan’ı Uygur kanına boyadığını, Uygur halkını gelişigüzel tutuklamakta ve katletmekte olduğunu sert biçimde kınadı. Halkımızı komünist Çin hâkimiyetinin kanlı bastırmalardan ibaret vahşi hareketleri önünde temkinli davranarak, özgürlük, eşitlik ve demokrasi için vermekte olduğu mücadeleyi kararlılıkla deva ettirmesi gerektiğini vurguladı.

Biz inanıyoruz ki, Çin’in müstemlekecilik politikası mutlaka mağlubiyetle sonuçlanacaktır.

Vatan Oğlu

Uygur Türkçesinden Türkiye Türkçesine Uyarlayan: Mehmet Emin BATUR


© ETIC.  Her Hakkı Saklıdır. Son Değişiklik: 26.11.2009 16:53   Hazirlayan: A. Karakash