 |
|
|
 |
|
|
|
||||||||||||
M.Ö.220 ~ |
||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||
|
|
|
|
|
|
|
|
|||
 |
||||||||||
 |
||||||||||
|
İpekböcekçiliği bile yasak Çin zalimleri Doğu Türkistan (Uyguristan) halkının, ipekböcekçiliği yapmasını bile yasakladı. Çin şehri Sucu’da bakılacakmış da… Uygur, Moğol, Tibet’in tarihi medeniyet, anane, tarihi miras, kültür.. müzik, sanat… tarih şahsi neyi varsa onu hiç utanmadan “Benim... Hanzu halkının… Çin’in” diye ortaya çıkan bu yalanlarını alışkanlık haline getirdi. Mesela: Moğol kahramanı Cengizhan’ı, Çin zalimleri “Çin’in kahramanı” ilan ederek bir taşla birkaç kuş vurmuş oldu. Uygur 12 makamının ismini bile telaffuz etmesini bilmeyen Çin, Çin’in sanatı ilan etti. Uygur aşçılarını Çin bölgesine götürerek, kurslar açıp Uygur yemeklerini Çinli aşçılara öğrettikten sonra, Dünyanın dört bir tarafında Çin restoranlarını açarak, ceplerini paraya doldurdular. Bu gibi sahtekârlıklar saymakla bitmez. ABD’de Pentagon’dan bilgiler çalan Çin, başka nereden neyi çalarak “Benim malım” yapmasın ki!? Çin zalimleri Uygur halkının senelik kişi başına gelirini 50 dolara düşürerek açlıktan-sefillikten ölmesini istedi, nefes almaktan başka her şeyi yasakladı. Çalışan, akıllı Uygur halkı, bu insanlık dramı içinde çırpınıp çabalayıp büyük hayat mücadelesi verdi. Ne yapsın “başa gelen de batur” oldu. Sabahın dördünde kalkan bir kadın bebeğini sırtına bağlayıp, tek varlığı kuzucuğu için ot topladı, yaprak topladı. 90 yaşındaki bir dede, 80 yaşındaki nineler ipekböceklerine bakarak, gece-gündüz demeden tezgâhta atlas dokudu. İşte Çin zalimleri bunu bile kıskandı. İpekböcekçiliği yapmasını Uygurlardan öğrenen ve Dünya’ya Çin’in diye göstermeye çalışan Çin, Doğu Türkistan’da ipekböçekçiliği yapılmasını yasakladı. Halbuki Doğu Türkistan iklimi ipekböceğine (pile bakmaya) bakmaya çok elverişli idi. Kaç bin seneden bu yana Uygur halkı bu işi çok iyi beceriyordu. Çinliler bunu Uygurlardan öğrenmişti ve başka yabancıların bilmemesi için gizliyordu, ama deniz yoluyla gelenler onu Çinlilerin gizlemesine rağmen, bastonun içine koyarak götürmeyi becerdi. Aynı Uygurlara hediye edilen Çinli gelinler, saçlarının arasına gizleyip ipekböcekleri tohumlarını Çin’e götürdüğü gibi. Yunan coğrafya alim Petolmi, Miladi ikinci asırda yazdığı “Coğrafya” isimli kitabında “Tarım deryası vadisinde (şu anki Aksu eyaleti) pile bakıp (ipekböceği bakıp) atlas dokuyanları “Uygurdıs” derler…” diye yazıyor. Çin “güneş balçıkla sıvanmaz”.. “gerçek-hakikat eğilse bile kırılmaz” ipekböcekçiliğini bile yasakladığına göre Çin’in işi bitmiştir, kökeninden, tabanından, pundramıntından çürümüştür
18.11.2009
Adres: |
||||||||||
© ETIC. Her Hakkı Saklıdır. Son Değişiklik: 18.11.2009 10:33 Hazirlayan: A. Karakash |
||||||||||
