M.Ö.220 ~

ana sayfa
Giris
Tarih
Cografya
Din-Dil
Kültür-Sanat
Ekonomi
Insan Haklari
Milli Mücadele
Düsünceler
Baglantilar
Irtibat

E-mail


İki mücahit sohbeti

            A: Mücadelemiz ile yakından ilgilenen birçok yabancı yetkililer diyor ki: Siz önce demokrasi, otonom (otonomiye) isteyin, basamak basamak… sonra bağımsızlık zamanı geldiğinde istersiniz. Önce bağımsızlık isterseniz Çin vermez, kayıp çok olur. Kosova bile önce demokrasi, otonom istemişti.

            B: Önce şunu ifade ediyorum, fikri-zikri ne olursa olsun bizim davamız ile ilgilenen yabancı dostlara teşekkürler. Bizi yetim, yalnız bırakmadığı için Allah razı olsun! Onların niyeti iyidir. Ama işimiz kolay değil, bir yana çekersen at ölür, öbür yana çekersen araba devrilir.

            Ama aynı ilaç, aynı türdeki hastaların bazılarına iyi gelse de, bazılarına iyi gelmediği gibi özel durumlar ortaya çıkıyor. Somut problemlere, somut çareler gerek oluyor.

            Mesela, Kosova eskiden otonomiye görmemişti ki, istedi.

            Ama Doğu Türkistan (Uyguristan) 1960 senesinden bu yana otonomiye ismindeki kuru biberondan bıktı, tiksindi. Onun korçak kukla, satılmış “reis”lerinden hem…

            Doğu Türkistan’daki halkının hepsi (aklını kaybedenler hariç) bağımsızlık istiyor. Çin zalimlerinden kurtulmak istiyor. Adaletin yerini bulmasını istiyor.

            Durum böyleyken hür dünyadaki Uygur davası liderleri ortaya çıkıp “Bağımsızlık değil, demokrasi, otonom istiyoruz” demesi… 

1)  Çin’de demokrasi var mıydı ki sana versin (kelin yağı varsa, kendi başına sürerdi)

Tianmin’de demokrasi isteyen kendi öğrencisinden 4 binini Çin tank ile ezerek kıyma yaptı, hâlâ bu yaptığının hata olduğunu itiraf ettiği yok! (aradan 20 sene geçmesine rağmen) 

2) Elinde hiçbir insani hak-hukukun yokken, yani bütün hukuk Çin’in elindeyken, demokratik haklarından nasıl yararlanabilirsin?

5 Temmuz Çin bayrağını götürerek, gösteri yapan masum Uygurların hali ne oldu? Facia… soykırım… Uyguristan kan gölü oldu… 

3) Çin zalimleri çok kurnaz, çok hilekâr, savaş meydanlarında kaybetse bile masa oyunlarında, hokus-pokus cambazlığını işe koyup kazanan aldatıcıdır.

Çin şu anda: “Uyguristan meselesi benim iç işimdir” diye dünya halkını yanıltmaya, susturmaya çalışıyor.

Bu durumda bazı Uygurların “Otonomiye” denesi, Çin zalimlerini çok sevindiriyor. Aynı ağızdan konuşmuşçasına.

Çünkü “Otonomiye isterim” demek, “Doğu Türkistan Çin’in iç işidir”, “Doğu Türkistan toprakları Çin’indir” “Çin ile aynı çatı altında yaşayacağız…” “köleliğini kabul ettim…” manasına geliyor. 

4) Biz taşları sayana kadar, Çin kum taneciklerini sayıyor. Şu anda BM’deki konsey üyeliği fırsatından yararlanarak soykırımda gaza bastı. 

5) Doğu Türkistan meselesinin Çin’in iç meselesi olmadığını, 1949’da Doğu Türkistan’ın 40 bin kişilik ordusu, devlet marşı, devlet girbi, devlet bayrağı… herşeyi olan bağımsız devlet olduğunu kanıtlayabiliriz. Buna şahit devletler var.

Stalin ile Mao iki komünist cellat gizlice anlaşarak Doğu Türkistan’ı bu hale getirdi.

Komünizm yok olduğuna göre o iki celladın anlaşması delinmesi lazım, sıfırlanması lazım.

İnanıyoruz ki, dünyanın adil kanunları (uluslararası kanunlar), dünyanın adil insanları Uyguristan’ın bağımsızlığını tanıyacak.

Sayın Obama’nın, Sayın Baba Bush gibi cesaret örneği göstererek Uyguristan’a asker göndermesini istiyoruz. Bütün Dünya devletlerinin Çin’e karşı birlik olmasını, set kurmasını istiyoruz.         

07.10.2009

Zeynure İsa

Adres:
Çelebidere Yokuşu Sok.
Selçuk Apt. No: 6 Yeniköy - İstanbul
Tel (Ev) : (0090 212) 223 65 82
Gsm : 0090 536 579 45 85
 


© ETIC.  Her Hakkı Saklıdır. Son Değişiklik: 07.10.2009 17:36   Hazirlayan: A. Karakash