M.Ö.220 ~

ana sayfa
Giris
Tarih
Cografya
Din-Dil
Kültür-Sanat
Ekonomi
Insan Haklari
Milli Mücadele
Düsünceler
Baglantilar
Irtibat

E-mail


Doğu Türkistan’dan Gelen En Yeni Haber

            ETIC’in 15.09.2009 günü Doğu Türkistan’dan aldığı habere göre, Ürümçi’de durum yine oldukça ciddi olup, genel durum bütünüyle Çinlilerin lehine Uygurların aleyhine bir hal almış bulunuyor.

            Doğu Türkistan’a giden ve henüz dün dönüp gelen bir Doğu Türkistanlının ETIC ilgililerine verdiği malumatta şu bilgileri vermiştir: Şu anda Ürümçi’nin durumu oldukça ciddi olup, Ürümçi’deki bütün Uygurların ruhsal yapıları büyük darbe alarak moralleri oldukça bozulmuş ve Uygurları bir tür ruhsal çöküntü sarmalı altına almıştır. Ürümçi sokakları halen de polis, silahlı polis, özel polisler ve askerlerle dolmuş bulunuyor. Durumun ciddiyetinde herhangi bir düzelme emaresine rastlanılmamaktadır. Ürümçi sokaklarında öğleden sonra saat 15:00 sıralarından itibaren insana rastlanmıyor olup, bütün Uygurlar evden dışarı çıkmamaları konusunda uyarılmışlardır. Ürümçi’deki bazı yerli polislerin anlattıklarına göre Uygurların evlerine mecburi olarak televizyon alıcısı adı altında bir tür dinleme cihazı yerleştirilmiş olup, Uygurların evlerindeki bütün konuşmalar Çin devlet güvenlik birimlerine ulaştırılıyor. Her hangi bir evde kendilerince olumsuz buldukları konuşmalar geçmesi halinde derhal polisler gelip insanları tutuklayıp alıp götürüyorlar. Bir Uygur polisin anlattığına göre, “5 Temmuz Ürümçi Katliamı” meydana geldikten sonra Çin müstemlekecileri Uygurların cesetlerinin doldurulduğu birkaç siyah araçlarla yola çıkarak Yamalık Dağının arkasına bir büyük çukur kazıp, sayıları 50- 60 civarında olan Uygurları aynı anda gizlice gömmüşlerdir. “5 Temmuz Ürümçi Olayı” esnasında ve olaydan sonra bazı Uygur polisler Çin müstemlekecilerinin Uygurlara yaptıkları aşağılık eylemlerine dayanamayarak görevlerinden istifa etmişlerdir.



            Şu anda Ürümçi deki sokak ve caddelerin her yerine 24 saat boyunca kayıt yapan kameralar yerleştirilmiş olup, Uygurların bütün hareketlerini gözetlemektedirler. Bunun dışında Nanmeng’den Nanguan karakoluna kadar olan bölgeye çadır kurarak Uygurlarla Çinlileri tamamen ayırmış bulunuyorlar. Şimdilerde Uygurlarla Çiniler birbirlerinin mahallelerine girememekte olup, Çinlilerin iddia ettikleri gibi Uygurların Ürümçi’de iğneli saldırırlarda bulunmuş olmaları asla söz konusu değilmiş. Ürümçi’deki Uygurlar “iğne batırma vakasını Uygurlar meydana getirdi” şeklindeki iftira dolu söze asla inanmıyorlar. Çinli polisler sokaklarda Uygurların araçlarını çok sıkı aramalardan geçirmekte olup, yolcu otobüslerinde de özellikle Uygurları aramaktadırlar. Uygurların üzerlerinden çakı bıçağı dahi çıkacak olsa tek soru bile sormaksızın derhal tutuklayarak alıp götürüyorlar.

            Şu anda Çin müstemlekecileri böylesine kudurmuş olup, Uygurlar uğradıkları haksızlık konusunda bir dilekçe ile yargıya müracaat etmeleri halinde bile dilekçelerinin kabul edilmesi bir yana tam tersine tutuklanıyorlar. Yargıda ve karakolda görevli Uygurlar da şayet 5 Temmuz Ürümçi olayı ile ilgili bir araştırma içine girecek olsalar derhal tutuklanıyorlar.

            Hapishanede çalışan bir Uygur polisin anlattığına göre, şu anda Doğu Türkistan’daki hapishaneler Uygurlarla dolmuş olup, önceleri 5-6 kişinin yattığı koğuşlara şimdilerde 20’den fazla mahpus koyuyorlar. Hapishanelerin durumu oldukça kötü olup, bir parça moma’yı(buharda pişen ve 100 gram bile gelmeyen bir ekmek çeşidi) 4’e bölerek 4 ayrı kişiye veriyorlar. 4 kişinin bir günlük yemeği işte buymuş. Hapishanelerde dövmek, işkence yapmak ve her türlü insanlık dışı vasıtalarla acı vermek oldukça artmış olup hapishanedeki Uygurlar açlık, hastalık ve dayak yüzünden gruplar halinde ölmüşler. Bazı Çinli gardiyanlar Uygur mahpusları çok ağır şekilde döverek onların el ve ayaklarını kırıyorlar. Bazı Uygurların omurgaları kırılarak felç oluyorlar. Her ne kadar bazen hapishaneden bazı Uygurlar serbest bırakılsalar da, bu serbest bırakılan Uygurlar sorgu, işkence ve çeşitli eziyetler sonucunda fiziksel ve ruhsal olarak ağır yaralar alarak ölmek üzere olan kişilermiş.

            Günümüzde Uygurların dışarı ile olan telefon ve internet iletişimleri tamamen kesilmiş durumdadır. Bütün Uygurların söz ve davranışları Çin polislerinin gizli gözetimlerinin unsuru haline gelmiştir.

            Hatta öyle ki, bu günkü ortamda iki Uygur bir araya gelerek konuşamaz hale gelmiş bulunuyor. Havaalanı, Tren istasyonu ve otobüs durağı gibi yerlerde Uygurlar çok sıkı aranmakta olup, ellerinde sıradan eşyalarla çıkmaları bile bir mesele haline gelmiş bulunuyor. Bunların dışında Ürümçi’de her hangi bir yer ve her hangi bir zamanda, fotoğraf çeken ve çekim yapanları da tutukluyorlar.

            Şimdi de Rabiye Kadir Ticaret Sarayında dükkân açacak olan Uygurları tümüyle kovup atarak ticaret sarayını yıkmak için çok ciddi hazırlıklar yapmaktadırlar. Devamlı olarak dükkân açacak olanlara 6000 yuen para vermişler. Şu anda Ürümçi’deki Çinlilere bayram olmuş olup, Kendilerine iğne batırılan her bir Çinliye 4000 ila 5000 yuan arasında para vermekteymişler. Bu yüzden bazı Çinliler kendi-kedilerine kasıtlı olarak iğne batırarak “Uygurlar bana iğne batırdılar” diyerek yalan söyleyerek hükümetten tazminat parası almaya çalışmış olup, bu durum Ürümçi’deki Çinliler arasında oldukça yaygın hale gelmiş bulunuyor.

            Çin müstemlekecileri Uygur halkına zulmettikçe Uygur halkının direnişi ve karşılık vermesi de o derecede güçlenmektedir. Uygur halkını bastırmak ve yok etmek o kadar kolay değil. Uygurlar şu anda her ne kadar dayanaksız, yardımcısız ve sahipsiz kalmışsa da, kendi kendini koruma iradesinden yoksun kalarak Çinli göçmenlerin saldırı hedefi haline gelmişlerse de inancını asla kaybetmiş değildir.

            Uygur halkı uyandı. Wang Leguan Doğu Türkistan’da cehennemin kapısını kendi elleri ile açtı. Artık o Doğu Türkistan’ı idare edemeyecektir. Bu sorumluluk tamamıyla müstemlekeci Çin hâkimiyetine aittir.

Uygur Türkçesinden Türkiye Türkçesine Uyarlayan: Mehmet Emin BATUR
 


© ETIC.  Her Hakkı Saklıdır. Son Değişiklik: 17.09.2009 16:08   Hazirlayan: A. Karakash