|
Doğu
Türkistan’dan Gelen En Yeni Haber
ETIC’in 15.09.2009 günü Doğu Türkistan’dan aldığı habere
göre, Ürümçi’de durum yine oldukça ciddi olup, genel
durum bütünüyle Çinlilerin lehine Uygurların aleyhine
bir hal almış bulunuyor.
Doğu Türkistan’a giden ve henüz dün dönüp gelen bir Doğu
Türkistanlının ETIC ilgililerine verdiği malumatta şu
bilgileri vermiştir: Şu anda Ürümçi’nin durumu oldukça
ciddi olup, Ürümçi’deki bütün Uygurların ruhsal yapıları
büyük darbe alarak moralleri oldukça bozulmuş ve
Uygurları bir tür ruhsal çöküntü sarmalı altına
almıştır. Ürümçi sokakları halen de polis, silahlı
polis, özel polisler ve askerlerle dolmuş bulunuyor.
Durumun ciddiyetinde herhangi bir düzelme emaresine
rastlanılmamaktadır. Ürümçi sokaklarında öğleden sonra
saat 15:00 sıralarından itibaren insana rastlanmıyor
olup, bütün Uygurlar evden dışarı çıkmamaları konusunda
uyarılmışlardır. Ürümçi’deki bazı yerli polislerin
anlattıklarına göre Uygurların evlerine mecburi olarak
televizyon alıcısı adı altında bir tür dinleme cihazı
yerleştirilmiş olup, Uygurların evlerindeki bütün
konuşmalar Çin devlet güvenlik birimlerine
ulaştırılıyor. Her hangi bir evde kendilerince olumsuz
buldukları konuşmalar geçmesi halinde derhal polisler
gelip insanları tutuklayıp alıp götürüyorlar. Bir Uygur
polisin anlattığına göre, “5 Temmuz Ürümçi Katliamı”
meydana geldikten sonra Çin müstemlekecileri Uygurların
cesetlerinin doldurulduğu birkaç siyah araçlarla yola
çıkarak Yamalık Dağının arkasına bir büyük çukur kazıp,
sayıları 50- 60 civarında olan Uygurları aynı anda
gizlice gömmüşlerdir. “5 Temmuz Ürümçi Olayı” esnasında
ve olaydan sonra bazı Uygur polisler Çin
müstemlekecilerinin Uygurlara yaptıkları aşağılık
eylemlerine dayanamayarak görevlerinden istifa
etmişlerdir.
Şu anda Ürümçi deki sokak ve caddelerin her yerine 24
saat boyunca kayıt yapan kameralar yerleştirilmiş olup,
Uygurların bütün hareketlerini gözetlemektedirler. Bunun
dışında Nanmeng’den Nanguan karakoluna kadar olan
bölgeye çadır kurarak Uygurlarla Çinlileri tamamen
ayırmış bulunuyorlar. Şimdilerde Uygurlarla Çiniler
birbirlerinin mahallelerine girememekte olup, Çinlilerin
iddia ettikleri gibi Uygurların Ürümçi’de iğneli
saldırırlarda bulunmuş olmaları asla söz konusu
değilmiş. Ürümçi’deki Uygurlar “iğne batırma vakasını
Uygurlar meydana getirdi” şeklindeki iftira dolu söze
asla inanmıyorlar. Çinli polisler sokaklarda Uygurların
araçlarını çok sıkı aramalardan geçirmekte olup, yolcu
otobüslerinde de özellikle Uygurları aramaktadırlar.
Uygurların üzerlerinden çakı bıçağı dahi çıkacak olsa
tek soru bile sormaksızın derhal tutuklayarak alıp
götürüyorlar.
Şu anda Çin müstemlekecileri böylesine kudurmuş olup,
Uygurlar uğradıkları haksızlık konusunda bir dilekçe ile
yargıya müracaat etmeleri halinde bile dilekçelerinin
kabul edilmesi bir yana tam tersine tutuklanıyorlar.
Yargıda ve karakolda görevli Uygurlar da şayet 5 Temmuz
Ürümçi olayı ile ilgili bir araştırma içine girecek
olsalar derhal tutuklanıyorlar.
Hapishanede çalışan bir Uygur polisin anlattığına göre,
şu anda Doğu Türkistan’daki hapishaneler Uygurlarla
dolmuş olup, önceleri 5-6 kişinin yattığı koğuşlara
şimdilerde 20’den fazla mahpus koyuyorlar.
Hapishanelerin durumu oldukça kötü olup, bir parça
moma’yı(buharda pişen ve 100 gram bile gelmeyen bir
ekmek çeşidi) 4’e bölerek 4 ayrı kişiye veriyorlar. 4
kişinin bir günlük yemeği işte buymuş. Hapishanelerde
dövmek, işkence yapmak ve her türlü insanlık dışı
vasıtalarla acı vermek oldukça artmış olup hapishanedeki
Uygurlar açlık, hastalık ve dayak yüzünden gruplar
halinde ölmüşler. Bazı Çinli gardiyanlar Uygur
mahpusları çok ağır şekilde döverek onların el ve
ayaklarını kırıyorlar. Bazı Uygurların omurgaları
kırılarak felç oluyorlar. Her ne kadar bazen
hapishaneden bazı Uygurlar serbest bırakılsalar da, bu
serbest bırakılan Uygurlar sorgu, işkence ve çeşitli
eziyetler sonucunda fiziksel ve ruhsal olarak ağır
yaralar alarak ölmek üzere olan kişilermiş.
Günümüzde Uygurların dışarı ile olan telefon ve internet
iletişimleri tamamen kesilmiş durumdadır. Bütün
Uygurların söz ve davranışları Çin polislerinin gizli
gözetimlerinin unsuru haline gelmiştir.
Hatta öyle ki, bu günkü ortamda iki Uygur bir araya
gelerek konuşamaz hale gelmiş bulunuyor. Havaalanı, Tren
istasyonu ve otobüs durağı gibi yerlerde Uygurlar çok
sıkı aranmakta olup, ellerinde sıradan eşyalarla
çıkmaları bile bir mesele haline gelmiş bulunuyor.
Bunların dışında Ürümçi’de her hangi bir yer ve her
hangi bir zamanda, fotoğraf çeken ve çekim yapanları da
tutukluyorlar.
Şimdi de Rabiye Kadir Ticaret Sarayında dükkân açacak
olan Uygurları tümüyle kovup atarak ticaret sarayını
yıkmak için çok ciddi hazırlıklar yapmaktadırlar.
Devamlı olarak dükkân açacak olanlara 6000 yuen para
vermişler. Şu anda Ürümçi’deki Çinlilere bayram olmuş
olup, Kendilerine iğne batırılan her bir Çinliye 4000
ila 5000 yuan arasında para vermekteymişler. Bu yüzden
bazı Çinliler kendi-kedilerine kasıtlı olarak iğne
batırarak “Uygurlar bana iğne batırdılar” diyerek yalan
söyleyerek hükümetten tazminat parası almaya çalışmış
olup, bu durum Ürümçi’deki Çinliler arasında oldukça
yaygın hale gelmiş bulunuyor.
Çin müstemlekecileri Uygur halkına zulmettikçe Uygur
halkının direnişi ve karşılık vermesi de o derecede
güçlenmektedir. Uygur halkını bastırmak ve yok etmek o
kadar kolay değil. Uygurlar şu anda her ne kadar
dayanaksız, yardımcısız ve sahipsiz kalmışsa da, kendi
kendini koruma iradesinden yoksun kalarak Çinli
göçmenlerin saldırı hedefi haline gelmişlerse de
inancını asla kaybetmiş değildir.
Uygur halkı uyandı. Wang Leguan Doğu Türkistan’da
cehennemin kapısını kendi elleri ile açtı. Artık o Doğu
Türkistan’ı idare edemeyecektir. Bu sorumluluk tamamıyla
müstemlekeci Çin hâkimiyetine aittir.
Uygur Türkçesinden Türkiye Türkçesine Uyarlayan: Mehmet
Emin BATUR
|
|