M.Ö.220 ~

ana sayfa
Giris
Tarih
Cografya
Din-Dil
Kültür-Sanat
Ekonomi
Insan Haklari
Milli Mücadele
Düsünceler
Baglantilar
Irtibat

E-mail


Kaşgar’daki Hanlık Medresesi Yıkıldı, Ondan Bize Ne kaldı?

             İşgalci Komünist Çin 2009 yılı Haziran ayının ortalarından başlayarak aziz vatanımız Doğu Türkistan’ın kadim şehirlerinden olan Kaşgar’daki Hanlık Medresesini yıkıp yerle bir etti.

            Çin, Kaşgar’ın Eskişehir bölgesini “depreme dayanıklı evler yapma” bahanesiyle Uygur halkının değerli medeni miraslarından biri ve aynı zamanda iftihar kaynaklarından sayılan söz konusu yerleri Uygur halkının güçlü bir şekilde karşı çıkmasına ve feryatlarına zerre kadar bile kulak vermeksizin yıkıp yok etti. Bütün Doğu Türkistan halkının ve dünya halklarının gözleri önünde bir bölgeyi yıkıp yok ederek kendilerinin ne kadar alçak, kan içici ve yolsuz karaktere sahip olduklarını bir defa daha açığa vurdu. Geniş çaplı olarak sürdürdükleri be defaki yıkma ve yer ile yeksan etmenin devamında kültürel miras olarak belirlenen ve korunmaya değer olan Kaşgar Hanlık Medresesi de sağlam kalamadı.



            Kaşgar Hanlık medresesinin yıkılması Uygur aydınları başta olmak üzere bütün Uygur halkının öfke, nefret ve beddualarına uğradı. Çin müstemlekecileri tarafından aynı devirlerde birkaç defa tahribata uğramışsa da sonradan yine koruma altına alınması gereken noktalardan biri olarak tespit edilmiş olan bu yerin bu defa zerre kadar dikkate alınmaksızın tamamen yıkılıp yok edilmesi oldukça düşündürücü.



            Kaşgar’daki Hanlık Medresesi yıkılıp yok edildi. Müstemlekeci Çin hâkimiyeti kendilerinin rezil maksatlarına ulaştılar. Bu durumda bizlere Kaşgar Hanlık medresesinin yıkılması olayından geriye ne kaldı?

            Birçok Uygur aydınları ve vatanperver gençler bu defaki tahrip etme ve yıkma hareketini ve Uygur halkının değerli kültür eserlerinden olan bu mukaddes yerleri koruyamadıkları için çok kederlenmektedirler. Yolsuz ve kan içici Çin hâkimiyetinin, Uygur halkının neslini kurutmakta olması ile bile yetinmeyerek Uygurların kültürel varlıklarının sembolü olan mezkûr bölgeleri de boş bırakmayıp yıkıp yok etmelerine karşı Doğu Türkistan halkının kalbindeki kin ve nefret giderek artmaktadır.

            Çin müstemlekecileri kendilerinin kan içici, rezil ve aşağılık maksatlarına erişebilmek için her türlü kural dışı vasıtaları kullanmaktan çekinmeyeceğini ve Uygur halkının varlığını yok etmek için vasıta seçme cihetine gitmeyeceğini bütün Doğu Türkistan halkına açıkça göstermiş oldu. Hem böylece Uyur halkının bu yolda ortaya koyduğu her türlü yasal talep ve fikirlerinin cevapsız kalacağını, direniş hareketlerinin de aynı şekilde kanlı bastırmalarla sonuçlanacağını vurguladı. Çinliler Uygurlara, kendi kendilerini koruma, milli varlık ve milli kimliklerini muhafaza etme haklarının olmadığını gösterdi. Müstemlekeci Çin’in bütün gücü ile Doğu Türkistan’ın asıl sahipleri olan Uygur halkının bu topraklardaki fiili varlığını yok saymak için ciddi faaliyetlerde bulunmakta olduklarını ispatladı.

            Uygur halkı da bu trajediyi, halkımızın başına gelen bu külfetli tarihi, Çinli müstemlekecilerin anayurdumuz Doğu Türkistan’daki her geçen gün artmakta olan zulüm politikalarını, aşağılama hareketlerini, Uygur halkını horlama, Uygur halkını insan yerine koymama gibi insanlık dışı tutumlarını asla unutmaması gerekir.

            Uygur halkı, kendisinin yaşama hakkının elinden alınmakta olmasına, Çin’in işlemekte olduğu insanlık suçlarına, vatanın bağımsızlığı, milletin özgürlüğü ve geleceği için her türlü çare ve tedbirleri kullanarak direniş göstermeye çalışmalıdır.

            Biz Doğu Türkistanlıların Milli aktivitemizi bir dakika veya bir saniye bile durdurmaksızın boş yere dert yanmak ve gevezelik etmek yerine icraat yapmamız gerekir.

Uygur Türkçesinden Türkiye Türkçesine Uyarlayan: Mehmet Emin BATUR
 


© ETIC.  Her Hakkı Saklıdır. Son Değişiklik: 24.06.2009 10:25   Hazirlayan: A. Karakash