Çin’e
tutup verme ne olur
Değerli Pakistan!
Kendi diliyle Deviy Pakistan! Din kardeş komşu! Bu
kaçıncı defa Uygurları Çin’e tutup verme işi… Uygurlar
sahipsiz… İki dünyada size hiç sorgu yok… Hesap verme
işi yok!..
Bu
kaçbininci kurban?! Siz tutup veriyorsunuz Çin abiniz
Çin işkencesinde öldürüyor… Başka insanların canı can,
Uygur’un patlıcan mı? Üstelik Elmısaktan bayan Uygur
size tırnak kadar kötülük yapmış mıydı?..
Çin
zalimleri bugünlerde Uygur’un sinsice soyunu tüketiyor.
Milyonlarca
genç kızını mecburen Çin bölgesine götürerek seks kölesi
yapıyor. Genç erkek çocuklarına kısırlaştırma iğneleri
vuruluyor. 200 milyon Çinliyi Doğu Türkistan’a
yerleştiriyor, yağmalıyor, bebeklerini yiyor, saymakla
bitmez zulüm… Çin işkencesi, haksızlık, fakirlik, zulüm
hat safhalarda…
Çin
cehenneminden canını avucuna alarak komşu ülkelere kaçıp
gelen Uygurları, birçok komşu ülke Çin’e tutup verdi,
ama gittikçe Çin’in hilekârlığını, dış dünyayı
aldattığını, kısacası gerçekleri gördükten sonra vicdanı
sızladı, tekrar Çin’in tuzağına düşmedi. Mesela;
Kazakistan, Özbekistan ve başkaları…
Ama Pakistan
bu işi taa 1968’lerden bu yana sürekli yapıyor. Haklının
ezilenin değil, tersine Çin’in yanında yer alıyor.
Bebekli aile demiyor, masum demiyor, yakaladığını Çin’e
verip “mükafat”ını alıyor.
Lütfen
alışmayın bu işe, alışmış kudurmuştan beterdir. Üstelik
insanın hunu (kanı) meselesidir bu.
Çin
zalimleri mutlaka ceza sandalyesinde oturacaklar,
yedikleri insan etinin hesabını verecekler.
Aklı başında
olan insanlar Çin zaliminin cinayetine, soykırımına
ortak olmazlar! İştirak etmezler!
Çinliler hiç
kimseyi insan yerine koymak istemezler, özellikle komşu
ülkeleri, Uygur, Moğol, Tibet’i avlayan av köpeği olarak
kullanmak isterler.
Onurlu
insanlar Çin’in bu oyununa gelmemeli, kendilerini küçük
düşürmesine izin vermemeli.
Akıllı
insanlar Çin madalyonunun arka yüzünü de görmeli,
Çinliler dünya insanlarından farklıdırlar, felsefeleri
de ayrıdır. Mesela Çin atasözü: “Aile içindeki pis
kokuyu dışarıya yansıtmamak lazım” (Çincesi: “Calid çov,
burang berın civdaj”) “Kasap dükkanının başına koç
kafasını as, içinde köpek eti sat…”
Çin
bugünlerde 30 milyon Uygur’un soyunu tüketiyor. Dünya
medyasını içeri almıyor, o dertleri- gerçekleri
anlatayım diye, karlı dağlara tırmanıp parmakları kopan,
binbir zorluklar ile komşu ülkeye gelen; Çin
zalimlerinden başka dünyanın hiçbir insanı ile zerre
problemi olmayan biçare Uygur çocuklarını, komşu din
kardeş Pakistan Çin’e tutup vererek, insan hunu (kanı)
üstünden kazınılan kirli parayı cebine koyuyor.
Çin demir
perde içindekileri ne kadar gizlese bile, yine anlayan
anlıyor. Anlayana sivrisinek saz, anlamaya davul zurna
az…
Yan komşu o
çığlıkları imdat feryatları, kan deryalarının
şavkunlarını duymazsa bile, taa Amerika’daki Kristeyn
Taylor, Guantamon’un avukatları, Albaniye, Almanya,
İngiltere yetkilileri, Sayın Erbakan, Sayın Obama, Sayın
Hillary Klinton ve birçok vicdan sahibi insanlar
duyuyor.
Tarihte
insanlık başına soykırım gelmiştir; ama Uygur’un başına
geldiği gibi, milli gurur, insanlık onurunu bu kadar
kırıcısı gelmemiştir. Uygur halkı ağlıyor: “Bu günleri
görmekten, gaz odasında eriyip sabun olsaydık…” diye.
Çin
zalimleri Uygur’un bir tanesini bile hayatta koymamak
için harekete geçti. Bu yolda ne kanun, ne engel
tanıyor. Dur durak bilmiyor. İnsanlıktan söz etmek
imkânsız… Çünkü Çin insanlık dışı işler üzerinden kazanç
sağlıyor.
Uygurlar çok
zor durumdalar. Bir buçuk milyarın ayakları altında 30
milyon eziliyor, yok ediliyor. Tarihten, yer küresinden
siliniyor. (Beni mahsur görün, gözyaşlarımdan türkü
döküldü: )
Kapı önü buğdaylık
Orak salıp oran yok
Onsekiz bin alemde
Biz gibi dertmen olan yok
Çeşitli belalar geliyor,
Oğul balanın başına
Çölde değirmen çevriliyor.
Gözden akmış yaşına.
Lütfen komşu
Pakistan! Uygur’u Çin’e tutup vermeyin”
İstemeyebilirsiniz, insan hakları teşkilatlarına,
Çin’den başka ülkelere verin! O, insanlık hak hukukunu
arasın!
Ben
Pakistan’da bulundum. “Günah olur” diye sinekleri hiç
öldürmezler. Ama Çin’in bir dediğini iki etmeyip Uygur
Türklerini sürekli öldürür ve Çin’e yakalayıp verirler.
Gökyüzünde ay idik.
Yere
düştük lay* olduk
Candan aziz balalar idik
Birileri önünde hor olduk
(sinekten değersiz olduk)
*lay: çamur
Kendini bilmezler başkasını hor görürler.
Pakistan’ın bu rezaleti durdurmasını talep ederiz.
Dünya
kamuoyuna, Allah’a şikayet ediyoruz.
29.04.2009
Zeynure İsa
Adres:
Çelebidere Yokuşu Sok.
Selçuk Apt. No: 6 Yeniköy - İstanbul
Tel (Ev) : (0090 212) 223 65 82
Gsm : 0090 536 579 45 85
|