M.Ö.220 ~

ana sayfa
Giris
Tarih
Cografya
Din-Dil
Kültür-Sanat
Ekonomi
Insan Haklari
Milli Mücadele
Düsünceler
Baglantilar
Irtibat

E-mail


Çin’i en iyi tanıyan kim?

 

 

            1) Tarihçiler mi?

            Çin diyor ki: “Biz Çin komünistleri tarihi alt-üst edicileriz” “Tarihi siyasetimiz için hizmet ettireceğiz” demek ki Çin yalan tarih uydurur.

            2) Çince bilen Çin yazısından iyi anlayanlar mı?

            -Hayır! Zaten Çin’in bütün yazısını bilen kimse yok. Bir buçuk milyar Çinlinin içinde bile bir tane yok. Çünkü dünyadaki umut, sumut kelime ne kadar, Çin yazısı o kadar.

            Bütün dünya halkı kullanan harfli yazıya göç edemezler. Çünkü aynı ses tonunda yüzlerce, onlarca kelimeler var, onları sesinden farklandıramazlar. Sadece resim şekilli yazısından fark ederler. İlkokulu altı sene okur, ortaokulda bile gazete okuyamaz.

            İki profesör bir araya gelirse bile birbirinin ismini yazamazlar.

-İsmin nedir?

-Zhang

-Hangi Zhang?

-Bitkideki Zhang ya da yükselişteki Zhang…

Bütün yabancı isim devlet isimlerini bile değiştirerek ya da tercüme ederek kullanırlar. Mesela; Amerika (miy go), Fransızca (fa go), Almanya (De go), Türkçe (Tu erçi), Davut (Dey vey ti), Gülnar (Gül inali), İngiltere (Yıng go)…

İdam cezalı bir mahkûmdan:

- Son isteğin nedir? demiş o da,

- Çince öğrenmek, demiş…

Bugünlerde Çinliler “32” harfe geçemediği için, dünyayı 32 harfli yazısından çıkartıp, kendilerinin sonsuz surat (resim) yazısına taşımak istiyor.

Yanı tabanda (     ) saban yerde öküz, sabanı yere indiremediği için, öküzü tabana çıkarmaya çalışıyorlar.

Çinliler çok inatçıdırlar, mesela ayaklarını, çamaşırlarını yıkayan leğende hamur yaparlar. “Bu yaptığın yanlış…” diye anlata anlata ikna etmemiz imkânsız, üstelik o “sen de benim gibi yap!” derler.

3) Presidentler, ilim adamları, Başkanlar, yetkililer, akıldarlar mı Çin’i iyi tanırlar?

-Hayır. Birkaç ay önce TUSİAD Başkanı Arzuhan: “Çin ile el ele verirsek bu krizi atlatırız” diyor.

1985 senesi Çin’in kişi başına geliri 300 Dolar, Türkiye’nin ise 2.600 Dolar idi. Türk TV’lerinde Demirdöküm şofbenler reklam ediliyordu…

Çin hükümeti, Çin’den hacca gidecek olanların bütün parasını sırıp aldı, para yerine depoda çürümüş ipeklerini, Türkiye’ye götürün, dedi yükledi. Bursa’daki ipek fabrikaları başta olmak üzere fabrikalar 1986-1987’lerden itibaren iflas etmeye başladı.

Şu anda meşhur markalı altın firması “ne oldu da, bütün altınlarını Çin’e götürdü, orada işlem yapıyor…”

Bazı firmalar televizyon yapıyor, buzdolabı yapıyor, dış protezi yapıyor, iç malzeme, yedek parçalar Çin’den geliyor.

Zeytinyağı, tavuk… gibi şeyleri Çin’e vererek, durup dururken Çin’i sanayi ülkesi yaptık. (Sadece biz değil, başka ülkeler de var, Çin’in hilekarlığı, kurnazlığı…)

Çin seneler önce dünyanın her yerinde çalışarak emekli olan büyükelçileri, diplomatları topladı, tecrübelerini öbür dünyaya götürmesin diye, yazdırdı, konuşturdu. Hangi ülkenin zayıf noktası nerede? Yumuşak tarafı…? Zayıf noktası….? Danıştılar. 30 sene, 50 sene sonra hangi ülkeyi ne duruma düşürmek lazım? Plan projeler hazırlandı, “ön askerler” çoktan yola çıkarak yerlerini aldı.

Bazen Çin konsolosluğundan önemli kişi ve kurumlara çok sayıda hediyeler dağıtılıyor. Şaşırmayın. “Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü?” diye. “Hediyeden hoşlanmaz insan olur mu hiç?”  psikolojisinden yola çıkmış Çin müneccimlerinin basit oyununun ilk adımlarından birisi… arkasında “Balık yemi gelir…”

Bugünlerde Çin bize 1 milyar dolarlık mal satıyor, bizden ise sadece 100 milyon dolarlık mal alıyor. Türk-Çin ticareti 10 misli aleyhimize!

TÜSİAD Başkanı Çin’in iç yüzü, arka yüzünü zaten tanımasın, bu “10 misli”ni neden tanımadı?

Yazık değil mi Türkiyemize?! Çin ile iş yapan, o ya da bu birkaç ya da birçok iş adamı kazanır, ama bütün ülkeyi düşünen yok mu? Taa 1985’ten bu yana Türkiye’nin altın dolarları Çin’e akıyor… Çin’in ıvır zıvırları Türkiye’ye akıyor.

Almanya’da Çin’den gelen birisi “Türkiye Çin’in tavuk firması oldu…” diye Türkiye’yi küçük düşürmeye çalıştı, tartıştım.

Devlet planlama teşkilatlarımız Çin’inkinden daha iyi çalışmalı.

Çin sizinle beraber el ele yürüyecek bir ülke değil, hep sinsi planları olan, alttan alarak sizi deviren bir toplum.

İpek böceği gibi yumuşak, mülayim (kızlarını hediye eden) görünümü vererek, komşularını ipek böceği yaprak yemişçesine yiyip bitiren, istediği zaman komşuyu komşuya düşüren bir toplum…

Çinlilerin iki sembolü vardır: Ejderha: “Önüme çıkanı yiyip, sömürüp bitireceğim…”

Öteki sembolü ise 72 çeşit değişen maymun Sungwukong.

Song, her şey oluyor, sinek olup Batılı prenseslerin karınlarının içine giriyor…

Bu  demek ki Çin, dünyayı kandırma, aldatma, yemede kanun-engel tanımıyor, dur durak bilmiyor.

Obama’yı seviyoruz. Akıllı insan, doğru yolda gidiyor. Ama Çin’in Amerika’ya bir numaralı düşman olduğunu biliyor mu, onu bilemem. Eğer bilseydi, Obama, NATO ile birlikte Usama bin Ladin ile konuşarak onun namlusunun ucunu Çin’e doğru yapabilirdi.

Çin, Bin Ladin’e para ve silah veriyor. Bir yandan Amerika ile anlaşmalar yapıyor.

Obama, NATO, Bin Ladin’i yanına çekerek dünyanın düşmanı Çin’i çökertmeli.

Uygur, Tibet, Moğol’un Çin’den kurtulmasına, bağımsızlığına kavuşmalarına yardım etmeli.

4) Bir hastalığı çekmiş insan o hastalığın profesör doktoru gibi oluyor.

Çin zalimlerini, onların insanlık dışı işlerini en iyi tanıyanlar Çin’in karnına sömürülen bir sürü azınlıklardır. Nesli tükenmiş birçok milletlerdir,  cümleten Uygur,Tibet, Moğol’lardır.

Ama biz Uygurlar Türkiye’ye ne kendimizi, ne Çin’i iyi anlatabildik.

Milli gururumuz, insanlık onurumuz Çin zalimleri tarafından çiğneniyor. 30 milyon Uygur’un soyu sinsice tüketiliyor.

Bizim başımıza gelen kimsenin başına gelmesin! Onun için Çin’i ve onun makyajlı ön yüzü ve onun arka yüzünü, insanlık dışı kalbini tanıyalım.

Atalarımız bize böyle demişti: “Sen kendini de iyi tanı! Karşındakini de iyi tanı! O zaman yenilmezsin!”

Çin bugünlerde dünya halkının dikkatini yüz sene önce olmamış Ermeni soykırımına çekiyor. Amacı bugünkü soykırımı (bugünlerde Çin 30 milyon Uygur’u sinsice soykırım yapıyor) gizlemek.

Çin hilekâr usta oyuncudur. Biliyorsunuz, usta oyuncu oynamıyor oynatıyor. Çin Serkozi-merkozileri oynatıyor, sahne arkasında Çin var.

Birleşmiş Milletler’in hem Çin’in sahtekârlığını tanımasını, onun dünyayı yeme-yok etme niyetini anlamasını, bilmesini istiyoruz.

Bugünkü Çin soykırımını görmesini, Çin’e “dur!” demesini istiyoruz.

Uyguristan’ın bağımsızlığı için yardım istiyoruz.

Teklimekan’ın dünya harikaları arasına alınmasını istiyoruz.

24.04.2009

Zeynure İsa


Adres:

Çelebidere Yokuşu Sok.
Selçuk Apt. No: 6 Yeniköy - İstanbul
Tel (Ev) : (0090 212) 223 65 82
Gsm       :  0090 536 579 45 85
 


© ETIC.  Her Hakkı Saklıdır. Son Değişiklik: 29.04.2009 11:34   Hazirlayan: A. Karakash