1) Tarihçiler mi?
Çin diyor
ki: “Biz Çin komünistleri tarihi alt-üst edicileriz”
“Tarihi siyasetimiz için hizmet ettireceğiz” demek
ki Çin yalan tarih uydurur.
2) Çince
bilen Çin yazısından iyi anlayanlar mı?
-Hayır!
Zaten Çin’in bütün yazısını bilen kimse yok. Bir
buçuk milyar Çinlinin içinde bile bir tane yok.
Çünkü dünyadaki umut, sumut kelime ne kadar, Çin
yazısı o kadar.
Bütün dünya
halkı kullanan harfli yazıya göç edemezler. Çünkü
aynı ses tonunda yüzlerce, onlarca kelimeler var,
onları sesinden farklandıramazlar. Sadece resim
şekilli yazısından fark ederler. İlkokulu altı sene
okur, ortaokulda bile gazete okuyamaz.
İki profesör
bir araya gelirse bile birbirinin ismini yazamazlar.
-İsmin nedir?
-Zhang
-Hangi Zhang?
-Bitkideki Zhang ya da yükselişteki Zhang…
Bütün
yabancı isim devlet isimlerini bile değiştirerek ya
da tercüme ederek kullanırlar. Mesela; Amerika (miy
go), Fransızca (fa go), Almanya (De go), Türkçe (Tu
erçi), Davut (Dey vey ti), Gülnar (Gül inali),
İngiltere (Yıng go)…
İdam
cezalı bir mahkûmdan:
- Son
isteğin nedir? demiş o da,
-
Çince öğrenmek, demiş…
Bugünlerde Çinliler “32” harfe geçemediği için,
dünyayı 32 harfli yazısından çıkartıp, kendilerinin
sonsuz surat (resim) yazısına taşımak istiyor.
Yanı
tabanda ( ) saban yerde öküz, sabanı yere
indiremediği için, öküzü tabana çıkarmaya
çalışıyorlar.
Çinliler çok inatçıdırlar, mesela ayaklarını,
çamaşırlarını yıkayan leğende hamur yaparlar. “Bu
yaptığın yanlış…” diye anlata anlata ikna etmemiz
imkânsız, üstelik o “sen de benim gibi yap!” derler.
3)
Presidentler, ilim adamları, Başkanlar, yetkililer,
akıldarlar mı Çin’i iyi tanırlar?
-Hayır. Birkaç ay önce TUSİAD Başkanı Arzuhan: “Çin
ile el ele verirsek bu krizi atlatırız” diyor.
1985
senesi Çin’in kişi başına geliri 300 Dolar,
Türkiye’nin ise 2.600 Dolar idi. Türk TV’lerinde
Demirdöküm şofbenler reklam ediliyordu…
Çin
hükümeti, Çin’den hacca gidecek olanların bütün
parasını sırıp aldı, para yerine depoda çürümüş
ipeklerini, Türkiye’ye götürün, dedi yükledi.
Bursa’daki ipek fabrikaları başta olmak üzere
fabrikalar 1986-1987’lerden itibaren iflas etmeye
başladı.
Şu
anda meşhur markalı altın firması “ne oldu da, bütün
altınlarını Çin’e götürdü, orada işlem yapıyor…”
Bazı
firmalar televizyon yapıyor, buzdolabı yapıyor, dış
protezi yapıyor, iç malzeme, yedek parçalar Çin’den
geliyor.
Zeytinyağı, tavuk… gibi şeyleri Çin’e vererek, durup
dururken Çin’i sanayi ülkesi yaptık. (Sadece biz
değil, başka ülkeler de var, Çin’in hilekarlığı,
kurnazlığı…)
Çin
seneler önce dünyanın her yerinde çalışarak emekli
olan büyükelçileri, diplomatları topladı,
tecrübelerini öbür dünyaya götürmesin diye,
yazdırdı, konuşturdu. Hangi ülkenin zayıf noktası
nerede? Yumuşak tarafı…? Zayıf noktası….?
Danıştılar. 30 sene, 50 sene sonra hangi ülkeyi ne
duruma düşürmek lazım? Plan projeler hazırlandı, “ön
askerler” çoktan yola çıkarak yerlerini aldı.
Bazen
Çin konsolosluğundan önemli kişi ve kurumlara çok
sayıda hediyeler dağıtılıyor. Şaşırmayın. “Bayram
değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü?” diye.
“Hediyeden hoşlanmaz insan olur mu hiç?”
psikolojisinden yola çıkmış Çin müneccimlerinin
basit oyununun ilk adımlarından birisi… arkasında
“Balık yemi gelir…”
Bugünlerde Çin bize 1 milyar dolarlık mal satıyor,
bizden ise sadece 100 milyon dolarlık mal alıyor.
Türk-Çin ticareti 10 misli aleyhimize!
TÜSİAD Başkanı Çin’in iç yüzü, arka yüzünü zaten
tanımasın, bu “10 misli”ni neden tanımadı?
Yazık
değil mi Türkiyemize?! Çin ile iş yapan, o ya da bu
birkaç ya da birçok iş adamı kazanır, ama bütün
ülkeyi düşünen yok mu? Taa 1985’ten bu yana
Türkiye’nin altın dolarları Çin’e akıyor… Çin’in
ıvır zıvırları Türkiye’ye akıyor.
Almanya’da Çin’den gelen birisi “Türkiye Çin’in
tavuk firması oldu…” diye Türkiye’yi küçük düşürmeye
çalıştı, tartıştım.
Devlet planlama teşkilatlarımız Çin’inkinden daha
iyi çalışmalı.
Çin
sizinle beraber el ele yürüyecek bir ülke değil, hep
sinsi planları olan, alttan alarak sizi deviren bir
toplum.
İpek
böceği gibi yumuşak, mülayim (kızlarını hediye eden)
görünümü vererek, komşularını ipek böceği yaprak
yemişçesine yiyip bitiren, istediği zaman komşuyu
komşuya düşüren bir toplum…
Çinlilerin iki sembolü vardır: Ejderha: “Önüme
çıkanı yiyip, sömürüp bitireceğim…”
Öteki
sembolü ise 72 çeşit değişen maymun Sungwukong.
Song,
her şey oluyor, sinek olup Batılı prenseslerin
karınlarının içine giriyor…
Bu
demek ki Çin, dünyayı kandırma, aldatma, yemede
kanun-engel tanımıyor, dur durak bilmiyor.
Obama’yı seviyoruz. Akıllı insan, doğru yolda
gidiyor. Ama Çin’in Amerika’ya bir numaralı düşman
olduğunu biliyor mu, onu bilemem. Eğer bilseydi,
Obama, NATO ile birlikte Usama bin Ladin ile
konuşarak onun namlusunun ucunu Çin’e doğru
yapabilirdi.
Çin,
Bin Ladin’e para ve silah veriyor. Bir yandan
Amerika ile anlaşmalar yapıyor.
Obama, NATO, Bin Ladin’i yanına çekerek dünyanın
düşmanı Çin’i çökertmeli.
Uygur, Tibet, Moğol’un Çin’den kurtulmasına,
bağımsızlığına kavuşmalarına yardım etmeli.
4)
Bir hastalığı çekmiş insan o hastalığın profesör
doktoru gibi oluyor.
Çin
zalimlerini, onların insanlık dışı işlerini en iyi
tanıyanlar Çin’in karnına sömürülen bir sürü
azınlıklardır. Nesli tükenmiş birçok milletlerdir,
cümleten Uygur,Tibet, Moğol’lardır.
Ama
biz Uygurlar Türkiye’ye ne kendimizi, ne Çin’i iyi
anlatabildik.
Milli
gururumuz, insanlık onurumuz Çin zalimleri
tarafından çiğneniyor. 30 milyon Uygur’un soyu
sinsice tüketiliyor.
Bizim
başımıza gelen kimsenin başına gelmesin! Onun için
Çin’i ve onun makyajlı ön yüzü ve onun arka yüzünü,
insanlık dışı kalbini tanıyalım.
Atalarımız bize böyle demişti: “Sen kendini de iyi
tanı! Karşındakini de iyi tanı! O zaman
yenilmezsin!”
Çin
bugünlerde dünya halkının dikkatini yüz sene önce
olmamış Ermeni soykırımına çekiyor. Amacı bugünkü
soykırımı (bugünlerde Çin 30 milyon Uygur’u sinsice
soykırım yapıyor) gizlemek.
Çin
hilekâr usta oyuncudur. Biliyorsunuz, usta oyuncu
oynamıyor oynatıyor. Çin Serkozi-merkozileri
oynatıyor, sahne arkasında Çin var.
Birleşmiş Milletler’in hem Çin’in sahtekârlığını
tanımasını, onun dünyayı yeme-yok etme niyetini
anlamasını, bilmesini istiyoruz.
Bugünkü Çin soykırımını görmesini, Çin’e “dur!”
demesini istiyoruz.
Uyguristan’ın bağımsızlığı için yardım istiyoruz.
Teklimekan’ın dünya harikaları arasına alınmasını
istiyoruz.
24.04.2009
Zeynure İsa
Adres:
Çelebidere
Yokuşu Sok.
Selçuk Apt. No: 6 Yeniköy - İstanbul
Tel (Ev) : (0090 212) 223 65 82
Gsm : 0090 536 579 45 85