1)
Ürümçi’de 2008 yılında 133 Doğu Türkistanlı Siyasi
Sebeplerle Tutuklandı
22 Ocak 2009 günü Ürümçi Emniyet Müdürlüğü 2008
yılındaki üç türlü güçleri bastırma sonucu
toplantısı gerçekleştirmiş olup, 2008 yılında Ürümçi
vilayetinde üç türlü güçlerle ilgili olaylardan
51’ini sonuçlandırarak 133 kişiyi tutukladıklarını
vurgulamışlardır. Ürümçi şehir başkanı Lu Die Şiang,
Üç türlü güçlerin faaliyetlerinin 2008 yılında %64
den %75’e yükseldiğini fakat polis güvenlik
birimlerinin onları sert şekilde bastırarak verimli
sonuçlar elde ettiklerini, bundan sonra da üç türlü
güçleri bastırmayı hedefleyerek durmaksızın
bastırmayı devam ettireceklerini vurgulamıştır.
Çin hükümeti bu toplantıda üç türlü güçler olarak
telaffuz ettiği Doğu Türkistan Özgürlük yanlılarının
kanlı şekilde bastırılmalarını kutlamış ve Ürümçi
şehrindeki Saybağ polis dairesi başta olmak üzere
birkaç resmi daireyi da Doğu Türkistanlıları
tutuklama ve batırma faaliyetlerinden dolayı tebrik
etmiştir.
Her ne kadar Çin hükümeti 2009 yılının girişi le
beraber durmaksızın üç türlü güçlere darbe vurmayı
ciddi şekilde sürdüreceklerini söylediyse de bu,
yıllardan beri Çin hâkimiyetinin zaten devam
ettirmekte olduğu katliamların devamı olup, bu durum
Doğu Türkistanlıların içlerine hiçbir zaman korku
salamamıştır.
Bazı yorumcuların ifadelerine göre, Çin Doğu
Türkistanlıları uçurumun kenarına kadar sıkıştırmış
ve canlarından vazgeçmeye mecbur etmekte olup,
sürekli olarak hiçbir delil göstermeksizin tutuklama
ve sindirme hareketi yürütmek sadece Doğu Türkistan
halkının Çinlilere olan nefretini arttırmıştır.
Çin hâkimiyetinin yürütmekte olduğu bu huzursuzluk
ve terörizm Doğu Türkistan meselesini Çin’in asla
halledemeyeceği bir meseleye dönüştürmektedir.
2) Hoten’de Çin
İşgalinden Bu Yana Ekilebilir Alanların Miktarı Üçte
Bir Oranında Azalmış Bulunuyor
Tiyanşan(Tanrıdağı)Sitesinin
verdiği habere göre, Hoten vilayetinde Komünist Çin
ve Çinli göçmenler akın ettiklerinden beri ekili
alanların yüzölçümünün geniş ölçüde azalmış olmasına
rağmen Çin hükümetine teslim etmek için ürettikleri
hububat her yıl artmaktadır.
1978 yılında Hoten’deki ekili alanların yüzölçümü 3
milyon 300 bin dekardan fazla olup, umumi hububat
üretim miktarı 290 bin 500 ton idi. 1988 yılına
gelindiğinde hububat ekim alanlarının yüzölçümü 2
milyon 130 bin dekara düşmüş, fakat Çin hükümetine
teslim edilen hububat 500 tona ulaşmıştır. 2008 yılı
ile 1978 yılı mukayese edildiğinde hububat ekim
alanlarının üçte biri tarumar edilmiş olup, hububat
üretim miktarı 700 bin tonun üzerine çıkartıldığı
belirtilmiştir.
Doğu Türkistan Çin hâkimiyeti tarafından işgal
edildiğinden beri Çinli göçmenlerin geniş ölçüde
çoğalmaları ve tabii zenginlikleri dilediklerince
talan ederek ormanları tarumar etmeleri neticesinde
ekili alanların çölleşmesi ve kumsallaşması
hızlanırken, diğer yandan çok miktarda ekilebilir
alanlar Çinli göçmenler tarafından yerleşim alanı ve
farklı ürünler yetiştirme bölgeleri haline
dönüştürülmüşlerdir.
Fakat 2009 yılında Hoten’de yapılan arazi yönetimi
toplantısında ekili alanların miktarının iki yıl
öncesindeki 2 milyon 240 bin dekardan 2 milyon 220
bin dekara düşürülmesi ama hububat üretim miktarını
ise, bir milyon tonun üzerinde olarak belirlenmesi
planlanmıştır.
Çin hükümeti hububat üretim alanlarının yüzölçümünün
azalmasına ters orantılı olarak hububat üretiminin
artmasını yeni teknoloji ve kimyevi gübreleme
yöntemlerine bağlayarak anlatmışlardır.
Fakat yerli halk işte bu kimyevi gübre sebebiyle
toprağın gücünün azaldığını, üstelik organik hububat
tüketmeye alışmış olan Doğu Türkistan halkının
Çin’in kimyasal tohum ve gübreleri sebebiyle suni
hububat yemeye mecbur oldukları için sağlıklarının
ağır derecede tehdit altında olduğunu ve her türlü
hastalıkların çoğaldığını söylemektedirler. Ayrıca
Doğu Türkistanlı çiftçiler önceleri olduğu gibi
hububatları ile kendi kendilerini geçindirmeye ya da
tasarruf yapma imkânına erişemediği gibi ürettiği
hububatın büyük bölümünü Çin hükümetine vergi olarak
teslim ettiğinden resmi malumatlar Çin’in
ambarlarındaki hububat miktarının artmakta olduğunu
göstermektedir.
3) Çin’de köylü
Öğrencilerin Üniversitelere Girebilme Oranı Yarı
Yarıya Düştü
Çin basın organlarından anlaşıldığına göre Çin’de
köylü öğrencilerin Üniversitelere girebilme oranı 30
yıl içerisinde yarı yarıya düştü. Hatta bazı
üniversitelerde öğrencilerin %90’ı şehirli olup,
köylü öğrenciler %10’u bile bulmuyor.
Çin’de çiftçiler halkın çoğunluğunu teşkil ediyor
olup, köylülerin üniversite eğitiminden mahrum
kalmaları köylüleri daha da cahilleştirmiştir. Bunun
sebebi ise, Çin’de köylerle kentler arasındaki
zengin- fakir farkının çok derin olması, Çin’deki
çiftçilik ürünlerinin fiyatlarının düşük olması, Çin
hükümetinin çiftçilerin geçimine önem vermemesi,
hepsinden daha da önemlisi öğrenim ücretleri
yürürlüğe konulduğundan beri yoksul çiftçilerin
öğrenim ücreti ödemeye güçleri yetmediği için
okumaktan vazgeçmek zorunda kalmalarıdır.
Uygur Türkçesinden Türkiye Türkçesine uyarlayan:
Mehmet Emin BATUR