Bu sene
benim senem
Selam
Türk Dünya’sındaki bütün vatandaşlarım,
Selam Dünya İnsanları,
1000 yıldan bu yana cennetin cazibesine
kapılarak sizlerden uzak kaldım. Evlatlarım ben sizlere
birkaç kitap, lügatlar yazıp bırakıp gitmiştim. Onlardan
sadece Türki Diller Divanı (Divanı Lügat’it Türk)
eserimi bulmuşsunuz. Bu lügatı bulma, müsvette yazma
işlerinde emek veren zatlara teşekkür ederim. Mesela
Şamlı Muhammed, Kilisli Rıfat Bilge Bey, Türk âlimi
Katip Çelebi, Diyarbekirli Emir Ali efendi, Ziya Gökalp
Bey, Rıza Tevfik Bey, Sami Rıfat Bey, Besim Atalay gibi
….
Ali Emir Efendi’ye Talat Paşa 300 altın lira
ile mektup yollamış. Yazıda; “Zatıalinize az olsa da
mükafat yerine 300 lira gönderdim, kabul etmenizi rica
ederim” demiş Talat Paşa’nın kendi eliyle yazılan
mektupta. Ali Emir efendi “İyi kalbiniz ve bana kıymet
verdiğiniz için teşekkürler, ama parayı kabul edemem,
eğer paranın kabul edersen, vatana-millete yaptığım
küçücük bir hizmet için hak almış olurum, bu benim
vicdanıma aykırı bir iş, siz parayı yardıma muhtaçlara
verin, bu sadakanın ismi Türki Diller Divanı sadakası
olsun” diye yazmış.
Aferin, cömertlik Türk evlatlarına özgü bir
haslettir. Özbek yazar Abdullah Kadır’in dediği gibi; “3
kişiye 3 şey yakışmaz; 1-fakir insana cimrilik, 2-yas
tutana gülmek, 3) padişaha öfkelenmek.”
Bin senedir özel hayatım hakkında hiçbir şey
bilmiyordunuz. Kaknüs Yayınları’ndan Mehmet Çiftçi özel
hayatım hakkındaki romanının (Kaşgarlı Mahmud)
Türkçesini şu anda sizlere sunmakta bulunuyor. Okumanızı
tavsiye ederim.
* * *
Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerinin
“Samalyot”, “Ayrupılan” dediği şeye, Anadolu Türkleri
“Uçak” diye ad takmışlar. Ama bunların “helikopter”
dediğine Uygur Türkleri “dik uçar” diye ad takmışlar.
“Uçak” ve “dik uçar” dediğimizde iş tamam, vesselam.
Bizim Türk dili ifade edemeyeceği hiçbir şey olamaz.
Bizim dilimiz Dünya’daki en asıl, en zengin,
mücevherlerinin incisi dildir. Türki halklar Dünya
insanları içinde en akıllı, en batur, en adil, en cesur,
en doğru, en kahraman, en ali cenap, insanperver, temiz,
disiplinli, en âli ahlâklı, faziletli insanlardır.
Hadislerden de okumuş olabilirsiniz: (18. Hadis, Türkçe
Divan, 1. Kitap, 4. sayfa) “Türk dilini öğrenirler,
çünkü onların (Türklerin) hükümdarlığı uzun devam
edecek.” 2. hadis, Türkçe Divan, 1. Kitap, 351. sayfa) “
Büyük Tanrı söylüyor ki; benim büyük bir tayfam var,
onları Türk diye adlandırdım, onları güneşin çıktığı
tarafa (Doğu’ya) yerleştirdim, bir kavme gazaplanırsam,
onların üstüne göndereceğim”
Benim doğduğum, büyüdüğüm Kaşgar şehrine
Doğu Türkistan’ıma, Altay Teklimekan bağı bostanıma,
Kızıl Çin kızıl sel gibi basıp gelmiş, haddini aşmış.
Benim kavmimi enayi yerine koymuş, onların dinlerini yok
etmeye çalışmış, anaokullardan itibaren Çin dilini
öğrenme mecburiyeti getirmiş, Uygur genç kızlarını Çin
Seddi içine mecburen çekip götürmüş, hatta 7-8
yaşlarındaki çocuklarını da ailesinden ayırıp Çin Seddi
içine götürmüşler. Genç oğlanlara nesil tüketme, AIDS,
kanser iğneleri yapmışlar, Doğu Türkistan 3 misli Fransa
kadar topraktır. Oradaki halklarını tamamen soykırım
ederek, o topraklarını Çin toprağına katmaya
çalışmışlar.
Ey Türk Dünyası, öküzün boynuzuna vursan,
toynağı sızlamaz mı? Türk insanlarını bütün Dünya
insanlarından yüce gösteren özelliklerinden bir tanesi
kardeşlik bağlarının mükemmelliği değil midir?
Oğlum Kerimov, Şangay-Pangay anlaşmasında ne
işin var senin? Gültekin kabir taşındaki yazılarını
okumadın mı? Onun da Çinlilerin ipeklilerine, hediye
etmiş kızlarına kanmayın dememiş miydi? Kardeşlerinin
insani hak ve hukuklarını çiğnemekte olan düşman ile
nasıl dost olursun ki? Seni Türk Dünyasında görmek
istiyorum oğlum.
Ben yakında 1000 sene önce karış karış
gezdiğim Türk boylarını tekrar gezeceğim. İmla hatası
olan, anlaşılmaz yabancı kelimeleri olan kapı başındaki
tabelalarınızı Türk dil kurallarına münasip şekilde
düzeltin.
Sayın Bedrettin Dalan benim namımda
İstanbul’da bir okul açmış. Yeditepe Üniversitesi’ne
giderek kendisiyle bizzat görüşmem lazım.
Sayın Turan Yazgan’ın işyeri (Türk Dünya
Araştırmacıları) İstanbul Belediyesi’nin gölgesinde
kalmış. O zata ismi cismine münasip daha görkemli daire
vermem lazım.
Alatav dağındaki Abay şarkısı beni
sevindirdi. “Türkü’n balası yaşta büyüğü ağası” Bütün
dağların sedası bu şarkıya eşlik etsinler.
Türkiye’de Türk dünyasının her yerinden
öğrenciler getirerek eğiten münevver zatlar var.
Eski-yeni liderler var. Türk Dünyası için büyük hizmet
gösterenler var. Türk medeniyeti, birliği için,
gelişmesi için, büyük hizmet gösterenler var, heybetli
törenler açarak onları mükafatlandırmam lazım. Şehit
yakınları ile, yüreği yanıklar ile, dertmenler ile
ahvalleşmem, dertleşmem, kucaklaşmam lazım. Atalarımız
demiş: “Akıllı insan kendini suçlar, akılsız dostunu”
Bin yıldan bu yana sizleri yalnız bıraktığım için
kendimi suçluyorum.
Canlansın Türki halklarının birlik,
beraberlik ruhu… “Bütün güç, damarlarımızdaki asil
kanda.” Bu sözü söyleyen Mustafa Kemal Atatürk antına,
Tanrı dağlarından ta Alıp dağlarına kadar geniş bölgeden
toplamış olduğum mis gibi çiçeklerini bırakacağım.
O büyük liderini pek sevdim. Türk’ün
sırtını yere getirmedi, bağımsızlığını muhafaza etti.
Bu sene benim senem… Neler yapıyorsunuz
akıllı evlatlarım,
Bütün Türk dünyasının yazısını ortak bir
yazı haline getirdiniz mi?
Nanoteknolojisi için neler yapıyorsunuz?
Ne gibi işlere başladınız?
Çin gibi yecüci-mecüciler, hangi Türk
topraklarının iliğini emiyor? Analiz ettiniz mi?
Düşmanlarınızı ne kadar tanıdınız?
Kendinizi ne kadar?
Yecüci-mecüciler hangi toplumun insanlık
onurunu, milli gururunu çiğniyor? Hangisini sıkboğaz
ediyor? Hangilerini kandırıyor? Hemen bunların raporunu
bana hazırlayın. Üstelik, rüzgâr gibi koşarak bunların
hepsini kendi gözlerimle denetleyeceğim.
Ben siz evlatlarımı yecüci-mecücilere
köle olsun diye yetiştirmedim.
Allah’tan başka kimseye köle olmayın.
Kendi büyüklerinize saygı, kölelikten
sayılmaz. Büyüklere hürmet, küçüklere izzet bizim
geleneklerimizdir. Otobüslerde yaşlı büyüklere yer
verin, birbirinizi elinizden geldiğince iyilik yapın,
vatan-millet için cefada önde, rahatta arkada durun,
vatanın-milletin her konudaki derdine hemen derman
bulun, kalan işlere kar yağar, bugünün işini yarına
koymayın.
Bugünlük bu kadar….Bana soracak
sorularınızı hazırlayın, yine görüşeceğiz, bu sene benim
senem.
Kaşgarlı Mahmud’un adına
katipleri yazdı.
|