M.Ö.220 ~

ana sayfa
Giris
Tarih
Cografya
Din-Dil
Kültür-Sanat
Ekonomi
Insan Haklari
Milli Mücadele
Düsünceler
Baglantilar
Irtibat

E-mail


Dünya Hanım Kızlarına Müracaat
 

 

Çin zulmündeki Uygur hanım kızları bütün Dünya’daki hemcinslerine müracaat ediyor. Birleşmiş Milletler’in kadın işlerinden sorumlusuna müracaat ediyor. Doğu Türkistan’a heyet gönderin, hanım kızlarımızı kurtarın…
Çinliler vatanımız Uyguristan’da (Doğu Türkistan’da) geniş kapsamlı soykırım başlattı. Bunu da çok hilekârlıkla, sudan bahaneler bularak ve bütün Dünya halkını aptal yerine koyup, kandırıp, kendisini “sütten çıkmış ak kaşık” göstererek ve insanlığın bütün kaide, kanun, adap, nizam, namus, ahlâk, fazilet, gelenek, din, örf-adet, medeniyet, kültür neyi varsa hepsini çiğneyerek, yok ederek, hiçe sayarak yapıyor…
Biz 30 milyon Uygur’uz…. Çin zalimlerinin bir tane Uygur’u bile vatanımızda yaşatmak, hayatta koymak niyeti yok.
Ama bu soykırımcı, çok tecrübeli, çok sinsi, çok hilekâr olduğu için soykırım yöntemleri de bambaşka…
1949 senesi cellat Stalin ile cellat Mao gizlice anlaşarak Doğu Türkistan’ın bağımsızlığını baltaladı. Halk komünizmin propagandası ile uyutuldu ve olup bitenden habersiz kaldı.
“3 senelik komünistlik anlaşma” diye belirli Çinli toprağımıza yerleşti. Geliş o geliş…
O günden itibaren altın, petrol başta olmak üzere bütün zenginliğimiz neyimiz varsa, nehir gibi gece-gündüz durmadan Pekin’e aktı, akıtıldı.
Çin’in silahlı askerleri (ordusu), Çin’in bütün hapishanelerindeki adî mahkûmlar (siyasi cinayetçiden başkası) serseriler başta olmak üzere, Çin insanları bir nehir gibi Doğu Türkistan’a aktı. Özellikle, 1958 yılı demiryolu yapıldıktan sonra, paralel iki nehir; birisi Pekin’e doğru akıyor, zenginlik taşıyor, ötekisi Doğu Türkistan’a doğru akıyor Çinlileri taşıyor…
Şimdiki plan Doğu Türkistan’daki Uygurları tamamen yok etmek, yerine 200 milyon (yanlış anlamadınız) Çinli’yi yerleştirmek….
Bir de acilen fırsatı elden kaçırmadan ikiz kulelerin (Amerika’daki) vurulması iyi bir fırsat idi. Çin akıllı maymunu Sungwukung’lar kaçırır mı o fırsatı…
Çoktan kendi elleriyle yok edilmiş, fabrika, domuzhane yapılmış camileri, apar topar cami haline getirdi ve o camiye girmeye başlayan halkı “Müslüman teröristleri yok ettim” bahanesiyle öldürmeye, hapislerde Çin işkencesinde acı çektirtmeye başladı.
Çin şu anda Birleşmiş Milletler’de konsey üyesi, 1/5 oldu ya! Bu da Çin için mükemmel iyi fırsat! Bir yandan masa altından sopa göstererek bazı devletlerin Doğu Türkistan’a destek vermesini engelliyor, hakkâni tarafı tutmasını engelliyor, aynı zamanda uluslararası medyanın (gazetecilerin) Doğu Türkistan’a gitmesini yasaklıyor. Bu esnada yıldırım hızıyla soykırımı bitirecekler, üstelik şu anki Çin komünist partisi, Çin hükümeti hiç de suçlu olmayacak. Bu iş nasıl olacak?
Çin usulü… Bir “vezir” kurban edecek, “bütün soykırımı yapan işte bu vezir” diyecek. İsterlerse timsah gözyaşı da döküp koyacak. Ya da Clinton, Kızılderililerden özür dilemişçesine, ahı gidip vahı bile kalmayan yer küreden çoktan silinmiş Uygurların madara etmişçesine özür dileyecek, ya da “Ben Clinton muyum, özür dilemeye gidip”, başka toplulukları yok etmeye devam edecekler.
Bugünlerde herkes komünizm yok oldu diyor, ama Stalin ile Mao’nun Uygur’un boynuna bağladığı komünizm zinciri halâ duruyor.
İnsani hak-hukuktan hepsinden mahrum kaldık.
Bir anne ağıt yakıyor ağlıyor: Öldüğün için ağlamıyorum yavrum. 20 tane tırnağın için ağlıyor…” (19 yaşındaki oğlan, Amerika radyosunu dinledin diye, hapse atılıyor. 20 tırnağı yok ölüsünü geri veriyor)
13 yaşındaki kız, çekilmiş halata bindirilmiş, önü arkası sıyrılıyor, ortadan parçalanıyor. (Günahı: Çinliler kendi ülkene git! Defol! diye duvara afiş yapıştırmış)
Kıtlıktan, açlıktan ölmüş bir anneyi, bir deri bir kemik bebek emiyor (Halbuki Doğu Türkistan uranyum, petrol, altın başta olmak üzere Dünya’nın en zengin toprağı, halkı da çok çalışkan. 90 yaşındaki de çalışır, beş yaşındaki de… hem de hiç boş durmadan hep çalışkan, çilekeş insanlar)
25 yaşındaki uzun kahverengi saçlı, beyaz ciltli Saadet, kamyonun üstünde, saçlarını dağıtmış, yüzünden darbe almış olmasına rağmen dimdik duruyor, eli ayağı kelepçeli. Kızın çevresinde süngülü, tüfekli 7 tane Çinli asker. İbret-i alem olsun diye kızı askerlerden daha da yüksek tutmasını unutmamış, lapa lapa yağmakta olan kar, Ürümçi’nin 30 derece soğuğu, kızın ay gibi sararmış yüzüne yani yanaklarına pembe renk vermişti.
-Konuşsana Saadet! Şu an senin son dakikaların. Seni ibreti alemden sonra kurşuna dizmeye götürüyor. İnsan son sözlerini söylemez mi halkına!
-Özür dilerim! Bilmiyor muşum Çin’de idam mahkûmlarının, idamdan bir gün önce küçük dillerinin kesileceğini! (Saadetin boynuna asılmış tahtada: Şarkı Türkistan teşkilatının, teşvikat heyetidir” diye yazılmıştı.
Karga tulumba götürülerek karnındaki çocuğu alınan hamile kadınlar, ağıl-ofis herhangi bir yerde sağlıksız koşullarda çocuğu mecburen alınan hanımlar, kan kaybedip ölenler… bebeğinin Çinliler tarafından yenildiğini görerek, çıldıran kadınlar, mikrop kapanlar, ölenler… Bay kasabasındaki, 19 yaşındaki Patıgül kan kaybedip ölenlerden.
Bin gece gündüz söylersek bizim derdimiz bitmez. Çinlilerin yaptığı insanlık dışı işler bitmez…
2007 senesinden itibaren Çinliler milli gururumuzu daha da ayaklar altına almaya başladı.
Çinliye kız verme adetimiz katiyen yoktu. Çin hükümeti önce halkımızı aç, sefil hale düşürdü. Senelik kişi başına gelir 45-50 dolar oldu. Halkımızı açlıktan, kıtlıktan, yokluktan ölecek hale getirdi. Sonra 15-20 yaş arasındaki kızlara, “iş vereceğiz, iş öğreteceğiz” diye, 300 binden fazla Uygur kızını Çin’e götürdü. Onları seks kölesi olarak kullanıyorlar.
Uygur erkeklerine kısırlaştırma, AIDS, kanser iğnelerini vurdular…
Bu zulümlere gösteri yapan 600 Uygur hanım, 24 Mart 2008’de hapse atıldı, onların durumundan halâ haber yok.
Bütün Dünya hanımları, Birleşmiş Milletler’in kadın işleri sorumlusu, bir heyet göndererek Doğu Türkistan’daki hanımları kurtarmanızı arz ediyoruz. Soykırım durdurulsun. Doğu Türkistan’ın müstakilliği, bağımsızlığı için yardımcı olmanızı arz ediyorum.
Bağrı kan, gözü yaşlı Uygur hanımlarından, bütün Dünya hanım kızlarına selamlar…

Zeynure Öztürk
 


© ETIC.  Her Hakkı Saklıdır. Son Değişiklik: 09.05.2008 13:51   Hazirlayan: A. Karakash