M.Ö.220 ~

ana sayfa
Giris
Tarih
Cografya
Din-Dil
Kültür-Sanat
Ekonomi
Insan Haklari
Milli Mücadele
Düsünceler
Baglantilar
Irtibat

E-mail


Gulca Katliamının 11. Yılı

 

Bu günler, yeryüzünün işgal altındaki Türk diyarlarından biri olan Doğu Türkistan’da insanlığın yüz karası bir katliamın yaşanışının 11. yılıdır.

 5 Nisa 1997 tarihinde Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’ın Gulca vilayetinde bütün suçları(!) Kadir gecesi münasebetiyle Kuran okumak ve dualar etmek maksadıyla bir araya gelmek olan kadınlar, Çin işgal güçleri tarafından yapılan ani bir baskınla toplu şekilde gözaltına alınarak polis merkezine götürüldüler.

Bu durumu haber alan mağdur kadınların yakınları Çin Polis merkezine gittiklerinde, toplandıkları evden derdest edilerek götürülen kadınlardan ikisinin cesedinin, yakınlarını almaya gelenlerin önlerine atılması sonrasında çıkan olaylar bir anda bütün Gulca geneline ve Doğu Türkistan’ın birçok şehirlerine yayılarak bir milli kıyam hareketine dönüşmüştür.

Çin işgalcilerinin çok ağır  zulümlerinin adeta patlamaya hazır bir bomba haline getirdiği Doğu Türkistanlılar için çok ağır bir tahrik olan son hadise tam manasıyla “bardağı taşıran son damla olmuş ve artık önlenemez bir milli tufan haline dönüşen bu milli öfke Çin işgalcilerine karşı “Ya istiklal ya ölüm” savaşı halini almıştır.

Böylece Çin işgal güçleri ile milli isyancılar arasında silah ve güç yönünden asla eşit olmayan ama Doğu Türkistan Türklerinin iman gücünün ve istiklale olan susamışlığının bir yansıması olan bir milli kurtuluş savaşı başlamıştır.

Ellerinde silah bulunmayan sayısız masum Doğu Türkistanlı Çin işgal güçlerinin ağır silahlarla açtıkları ateş sonucu şehit olmuşlar binlercesi de yaralanmışlardır.

Yazmış olduğum “Doğu Türkistan’da İstiklal Savaşı” isimli kitapta Gulca’da meydana gelen savaşın iç yüzü, dünyadaki yansımaları ve Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında konu ile ilgili olarak yapılan gündem dışı konuşmalar da yer almaktadır.

Ayrıca Milletvekili olan Mehmet Sılay ve arkadaşlarının Gulca katliamı ve Doğu Türkistan’da meydana gelen olaylarla ilgili olarak Mecliste genel görüşme talebi ile ilgili olarak vermiş oldukları soru önergesini TBMM’nin tutanak dergisinden alarak söz konusu kitabımda olduğu gibi yayınlamıştım…

Bu gün düşünüyorum da, Doğu Türkistan meselesi çerçevesi içerisinde bu gün 11. yılına girmiş olduğumuz bir soykırım hareketinin gerek dış ülkelerde yaşayan Doğu Türkistan Türkleri arasında, gerekse de Türkiye Türkleri, hükümet ve dünya gündeminde esamisinin bile okunmadığını görüyorum. Nerede konu ile ilgili anma toplantıları, nerede işgalci Çin devletini kınayan mesajlar, bildiriler ve basın toplantıları..?

 Çünkü emperyalist Çin, bütün dünya devletlerinin en büyük zaafının ekonomik çıkarlar olduğunu keşfetti ve buna göre bütün dünyaya yönelik olarak yeni stratejiler geliştiriyor yeni planlar yapıyor, uyguluyor ve başarı elde ediyor.

Ne yazık ki, hemen hemen bütün dünya devletlerinin betonlaşan bir ortamda yaşamayı tercih etmeye başlamasına paralel olarak dünya milletlerinin insani duyguları da betonlaşmaya başladı. Dünyada yaşanan insan katliamları, işgaller, soykırımlar, asimilasyonlar, sürgünler, ekonomik sömürüler ve daha birçok olumsuzluklar karşısında hissiyatsızlaşan dünya insanları, materyalist düşünce yapısının ağır basması sonucunda meydana gelen enkazlardan bir şeyler kaçırmanın ve öldürülen insan yığınlarının ağızlarında kalan altın dişlerin, üzerlerindeki cüzdan ve giysilerinin peşine düşmüş gibi bir lakaytlık sergiliyorlar…

Bütün bu kayıtsızlıklara rağmen, İnsanlığın dünyadaki en acımasız düşmanı olan Çinlilerin Doğu Türkistan Türklerine uygulamakta olduğu insanlık dışı zulüm ve katliamlarını şiddetle LANETLİYOR, bu duruma seyirci kalanları da bütün gücümle kınıyorum… Mehmet Emin Batur   

 


© ETIC.  Her Hakkı Saklıdır. Son Değişiklik: 04.03.2008 12:41   Hazirlayan: A. Karakash