M.Ö.220 ~

ana sayfa
Giris
Tarih
Cografya
Din-Dil
Kültür-Sanat
Ekonomi
Insan Haklari
Milli Mücadele
Düsünceler
Baglantilar
Irtibat

E-mail


Doğu Türkistan Milletlerarası Çıkarların Kurbanı Oldu

Doğu Türkistan, yıllardır Çin işgali altında bulunan ve işgal ediliş sebepleri, safhaları ve işgale uğramasında hangi dünya devletlerinin rol oynadıkları açık ve net olarak gün ışığına kavuşmayan gizemli bir konu olma özelliğini koruyor. Bu güne kadar Doğu Türkistanlıların Doğu Türkistan konusunda bildikleri, doğru ama sadece bir kısır döngüden ibaret bilgiler olup, asıl gerçeklerin gün yüzüne çıkmasından endişe duyanların (Kişiler ya da devletler olması fark etmez) tarih “sofrasına” sundukları kasıtlı, yönlendirici ve maksatlı “menü”lerden ibarettir.

Öyle zannediyor ve umuyoruz ki, Rus arşivlerinin araştırmacıların yararlanmasına açık hale getirilmesiyle özellikle de Doğu Türkistan konusunda bu güne kadar karanlıkta kalan birçok hadiseler açıklığa kavuşacaktır.

Bunun en açık göstergesi de, Rus yazarların açılan Rus arşivlerinden istifade ile Doğu Türkistan konusunda bir biri ardına kitaplar yazmaya başlamalarıdır…

Rusya’da Doğu Türkistan Hakkında yeni neşredilen Kitaplar

Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra bazı Rus tarihçileri, Gazetecileri ve dergicileri, sabık Sovyetler Birliğinin açık hale getirilen arşivlerinden Sovyetler Birliğinin 20. asrın ilk yarısında Doğu Türkistanlıların Milli bağımsızlık inkılâplarına karşı takındığı tavır ve Sovyet hükümetinin 1930 ve 1940’lı yıllarda meydana gelen iki Doğu Türkistan hükümetinin kaderleri ile ilgili faaliyetleri hakkındaki konular üzerine araştırmalarını derinleştirdiler.

Daha önceleri kesinlikle gizli olduğuna karar verilen arşiv belgelerini birer, birer ortaya çıkartarak onları kendi makaleleri ve özel kitapları vasıtasıyla gün yüzüne çıkartmaya başladılar.

Doğu Türkistan’ın Sovyetler Birliği ve Çin İlişkilerindeki Yeri

Sovyetler Birliğinin yıkıldığı kısaca 10 küsur yıllık süre içerisinde mezkûr konu hakkında birkaç özel kitaplar meydana geldi. Ayrıca Rusya’nın bazı Üniversitelerinde bitirme tezlerinin konusu oldu.

Bu dönemde meydana gelen kitapların Resmi kayıt özelliği taşıyanlarından biri Rusya’nın Barnaul Devlet Pedagoji Üniversitesinin profesörü Waleri Barmin’in 1998 ve 1999 yıllarında neşredilen “1918- 1941 Yıllarındaki Sovyet Çin Münasebetlerinde Sinkiang(Doğu Türkistan)” ve “1941- 1949 Yıllarındaki Sovyet –Çin Münasebetlerinde Sinkiang(Doğu Türkistan)” isimli iki ciltlik Monografisi en önemli kayıtlardan olup, bu kitaplarda yazar ilk defa sabık Sovyetler Birliğinin yarım asırdan fazla bir süre gizli tuttuğu arşiv belgeleri aslında Doğu Türkistan’ın 20. asrın birinci yarısındaki siyasi, tarihi ve özellikle de Sovyetler Birliğinin Uygurlara yönelttiği politikası ve de Çin’e yönelttiği dış siyaseti üzerinde özellikle durmuştur.

Bu kitaptan başka yine Doğu Türkistan’ın Çöçek bölgesinde büyüyen Ruslardan Wasili Petrow’un “Asyanın Asi kalbi” (2003 yılı Moskova) adlı kitabı da başlıca kitaplardan olup, her ne kadar bu eser Doğu Türkistan’ın kısaca umumi tarihi şeklinde ise de, kitapta iki Doğu Türkistan Cumhuriyeti devrine ait epeyce çok konular yer almaktadır.

Wadim Obuhow: “Altı Emperyalistin Sinkiang(Doğu Türkistan) İçin Kapışması”

Bunlardan başka yine en yeni kitaplardan biri “Altı Emperyalistin Sinkiang(Doğu Türkistan) İçin Kapışması” adlı eseri sayılır. Bu kitap Kazakistan’da ikamet eden Rus Dergici Wadim Obuhow tarafından uzun yıllar belge toplama sonucu yazılarak, bu yıl Moskova’daki “Wişi” yayıncılık tarafından basılarak dağıtımı yapıldı.

Kitapta, geçen asrın birinci yarısında Uygur halkının yürüttüğü milli bağımsızlık ayaklanmaları ve ayaklanmalar sonucunda meydana gelen Doğu Türkistan Cumhuriyeti, aynı devirdeki siyasi tarih içerisinde Rusya göçmenleri, Sovyetler Birliğinin oynadığı rol ve daha başka ayrıntılar gün ışığına çıkartılmış. Yazar, eserinde uzun yıllardan beri esrarını koruyan birçok meseleleri açığa kavuşturmaya çalışmış.

Wadim Obuhow kitabında, 20. asrın ilk yarısında Sovyetler Birliği, İngiltere, Çin, Japonya, Amerika ve Türkiye gibi devletlerin Doğu Türkistan’ın siyasi sahasında gizli ve açık mücadeleler yürüttükleri anlatılıyor. Bu mücadelede Sovyetler Birliğinin her türlü faktörlerden yararlanmak suretiyle galip çıkarak Doğu Türkistan’ı görünüşte Çin sınırları içerisinde bıraksa da, gerçekte ise, onu kendisinin askeri, siyasi, iktisadi ve kültürel etkisi altında tutmaya muvaffak olduğu da ortaya konuluyor.Netice olarak- Doğu Türkistan Çıkarların kurbanı

Yukarıda ismi geçen Rus yazarın birikimlerine dayanıldığında, sabık Sovyetler Birliği hükümeti bu devirde Doğu Türkistanlıların kaderini iskambil kâğıdı yaparak oynamıştır. Moskova önderleri Uygurların milli kurtuluş hareketlerini başta desteklerken, sonradan kendi devletlerinin menfaati için kurban etmişlerdir.

Kısacası, Doğu Türkistanlıların Milli bağımsız bir devletlerinin mevcut olmasını kendileri için bir tehdit sayarak, onu kesinlikle Çin, Amerika, İngiltere, Japonya ve Türkiye gibi devletlerin bölgedeki etkisine karşı durmak ve onları saf dışı bırakma esnasındaki diplomatik oyunların kurbanı yapmıştır o kadar…(Ümidvar)

Uygur Türkçesinden Türkiye Türkçesine Uyarlayan:

Mehmet Emin BATUR

 


© ETIC.  Her Hakkı Saklıdır. Son Değişiklik: 26.01.2008 12:21   Hazirlayan: A. Karakash