|
Çin’in
Doğu Türkistan’daki Hapishane ve çalışma kamplarının
şartlarının oldukça kötü, idarelerinin ve düzeninin de
oldukça berbat ve acımasız olduğu, Hapishanelerde
mahpuslara karşı insanlık dışı şiddetli işkence ve
aşağılama usullerinin icra edildiği ve mahpusların
gördükleri işkenceler sebebiyle ölmekte olduklarına dair
delil ve ifadeler “Uluslararsı Af Örgütü” gibi köklü
insan hakları teşkilatlarının raporlarında sürekli
olarak yer almaktadır.
Mesela, “5
Şubat” Gulca olaylarının temel iştirakçilerinden
Abduhelil Abdumijit de Çin hapishanelerinde işkence
sebebiyle can veren siyasi mahpuslardan biri idi.
Fakat Çin
basını bunun aksini iddia ederek Doğu Türkistan’daki
hapishane ve çalışma kamplarının ortam ve şartlarını çok
iyi olarak göstermektedir.
Mesela,
“Sinkiang(Doğu Türkistan) Gazetesinin 21.01.2007 tarihli
haberinde Doğu Türkistan’ın hapishane sisteminde
“insanca bir ortam oluşturma ferah ve hoşgörülükle idare
etme, içtimai yönden yardım verme, psikolojik eğitim”den
oluşan hizmet stilini yerleştirip, okul eğitimi, askeri
disiplin, bahçecilik ve sanat okulu şeklindeki huzurlu
ve ferah hapishane ortamı oluşturma hedefinde sıkı
durulduğu için 5 yıldan beri Doğu Türkistan’daki
hapishanelerde olay meydana gelmemiş.
Yukarıdaki haberde işaret edildiğine göre, hapishanelere
yönelik kapalı, yarı açık ve tamamıyla açık 3 türlü
yönetim biçimini kullanarak suçluları tıpkı okuldaki
gibi yöneterek mütehassısları çağırıp getirerek
mahpuslara dersler verdirilmiş.
Fakat
önceleri Çin hapishanelerinde yatan çok sayıda
Uygurların bildirdiğine göre, Çin hapishanelerinin
ortamı, romanlarda ve sinema filmlerinde tasvir edildiği
gibi ortaçağ dönemindeki gibi korkunç ve zindanlardan
farksız olup, Hapishanelerdeki mahpusların da
gardiyanlar nezdinde serçe kadar bile değeri yoktur.
Mahpuslar gardiyanların azıcık gözüne takılacak olsalar,
dövmeler, hakaret etmeler, aç bırakmalar, su göletlerine
atarak zincire vurmalar, hemen her gün gereksiz
sorgu-suale çekerek, Çince geleneksel yöntemlerle
işkence yapmalar hapishanelerde genel bir durum haline
gelmiş bulunmaktadır.
Uygurcadan Çeviren: Mehmet Emin BATUR
|
|