M.Ö.220 ~

ana sayfa
Giris
Tarih
Cografya
Din-Dil
Kültür-Sanat
Ekonomi
Insan Haklari
Milli Mücadele
Düsünceler
Baglantilar
Irtibat

E-mail

DOGU TÜRKISTAN

DOĞU TÜRKİSTAN HABER MERKEZİ

 

Cidde Radyosu Uygurca Bölümünün Kapatılmasından Ders Çıkartmamız Gerekir

 

Bazı haberlerden anlaşıldığına göre bu yıl 18.01.2007 tarihinde Suudi Arabistan’ın Cidde Radyosu uzun yıllardan beri özel olarak Uygurca yayın yapmakta olan Uygur bölümünü kapatmıştır.

Cidde radyosu Uygur bölümünün kapatılması dış ülkelerde yaşamakta olan Uygurlar arasında büyük ölçüde yankı yaptı. Birkaç günden beri bazı Uygur teşkilatları ve Uygur toplumu Suudi Arabistan hükümetine ve kendilerinin yaşamakta oldukları Suudi Arabistan elçiliklerine çeşitli yollarla müracaatlarda bulunarak Suudi hükümetinin bu kararından ciddi bir biçimde etkilendiklerini belirtmekle beraber, onlardan Cidde radyosunun Uygurca yayınını devam ettirmesini istemektedirler.

1980’li yılların başlarında, Amerika’nın Almanya’daki “Azat Radyosu” kendisinin 1960’lı yıllardan beri yayın yapmakta olduğu Uygurca bölümü kapatmıştı. Uygurca bölümünde çalışmakta olan elemanlar ise, Özbek’çe ve Tacik’çe yayın yapmakta olan bölümlere kaydırılmıştı.

1998 yılında Amerika “Özgür Asya Radyosu” tarafından yine özel olarak Uygurca bölümü tesis ederek günümüze kadar günde bir saat Uygurca yayın yapmaktadır. Suudi Arabistan’daki Cidde radyosunun Uygurca yayını dini içerikli yayınları temel alan ve Doğu Türkistan ile ilgili haberlerde veren bir bölüm idi. Bu bölümün programları Uygur halkından devamlı alkış almaktaydı.

Genel merkezi Almanya’daki “Doğu Türkistan Enformasyon Merkezi”nin başkanı Abdulcelil Karakaş Cidde radyosunun Uygurca bölümünün kapatılmasına tepki göstererek şöyle dedi:
“Ben, uzun yıllardan beri kendimizin bağımsız haber ağımızı güçlendirmemiz gerektiğini tekrar ede gelmekteyim.

Yayıcılık, bizim milli hareketimizin can damarıdır. Bu sebeple biz yayıncılık cihetinde dış ülkelerin yayın vasıtalarına bağımlı olmamamız gerekir. Dünyadaki devletlerin münasebetlerinde devamlı olarak değişiklikler olmaktadır. Bütün devletlerin Uygurlar meselesindeki pozisyonu da, o devletlerin Çin ile olan münasebetlerinin gelişimine paralel olarak değişmektedir.

Mesela son on yılda Rusya’daki bazı Uygurca yayın vasıtaları ve bize komşu olan bazı ülkelerdeki Uygurca yayın vasıtaları da Çin baskısı ile kapatıldı. Aynı zamanda Uygurlar Amerika’nın Almanya’daki “Azat Radyosu”nun Uygurca bölümüne de büyük ümit bağlamışlardı. 1980’li yılların başlarında Çin lideri Den-Şiao Ping’in Amerika’yı ziyaret etmesinden hemen sonra “Azat Radyosu”nun Uygurca bölümü kapatıldı. Şimdi de Cidde radyosunun Uygurca bölümünü de kapatmışlar. Biz bunlardan ders çıkartarak, öncelikle kendimizin doğrudan idare ettiği yayın vasıtalarını güçlendirmeye ve büyütmeye ehemmiyet vermemiz gerekir. Yayıncılık cihetindeki sürükleyici düşünceyi asla yabancı yayın organlarının ellerine vermememiz gerekir.

Biz, halkımıza yönelik yayıncılığın sürükleyici düşüncesini kendimiz şartlara ve halkımızın ihtiyaçlarına göre düzenlememiz ve kontrol etmemiz gerekir.

Abdulcelil Karakaş Şöyle devam etti:
“Günümüzde dış ülkelerdeki Uygur teşkilatlarımız tarafından yönetilmekte olan yayın organlarımız oldukça zayıf bir durumda olup, halkımızın ihtiyaçlarına cevap vermekten uzak durumdadır. Böyle olmasındaki sebep şu ki; Yıllardan beri bazı teşkilat ve şahıslarımızın milli yayınlarımızın ehemmiyetine gösterdikleri ilgi çok yüzeysel olup, onlar milli yayın vasıtalarımızı desteklemekten ve kuvvetlendirmekten kendilerini uzak tuta gelmektedirler. Hatta bazıları bilerek veya bilmeyerek engel bile oldular. Netice olarak, halkımıza yönelik yayınlarımızın desteklenmesini ve sürükleyici düşüncesini dış ülke yayın vasıtaları organize ve kontrol eder hale gelmeye başladı.

Bu, milli hareketimizin geleceği ve gelişmesi adına oldukça tehlikeli bir durumdur. Elbette ki; dış ülke haber vasıtalarının Uygurca yayın yapmaları bizim için çok önemli ve faydalıdır. Fakat günün birinde onlar bazı siyasi ve diplomatik sebeplerle ani olarak kapatıldığında bizim elimizde de kendi ihtiyacımızı yeterli seviyede karşılayabilecek yayın organlarının da olması gerekir.
 


© ETIC.  Her Hakkı Saklıdır. Son Değişiklik: 26.01.2008 12:21   Hazirlayan: A. Karakash