|
Bazı
haberlerden anlaşıldığına göre bu yıl 18.01.2007
tarihinde Suudi Arabistan’ın Cidde Radyosu uzun
yıllardan beri özel olarak Uygurca yayın yapmakta olan
Uygur bölümünü kapatmıştır.
Cidde radyosu Uygur bölümünün kapatılması dış ülkelerde
yaşamakta olan Uygurlar arasında büyük ölçüde yankı
yaptı. Birkaç günden beri bazı Uygur teşkilatları ve
Uygur toplumu Suudi Arabistan hükümetine ve kendilerinin
yaşamakta oldukları Suudi Arabistan elçiliklerine
çeşitli yollarla müracaatlarda bulunarak Suudi
hükümetinin bu kararından ciddi bir biçimde
etkilendiklerini belirtmekle beraber, onlardan Cidde
radyosunun Uygurca yayınını devam ettirmesini
istemektedirler.
1980’li yılların başlarında, Amerika’nın Almanya’daki
“Azat Radyosu” kendisinin 1960’lı yıllardan beri yayın
yapmakta olduğu Uygurca bölümü kapatmıştı. Uygurca
bölümünde çalışmakta olan elemanlar ise, Özbek’çe ve
Tacik’çe yayın yapmakta olan bölümlere kaydırılmıştı.
1998 yılında Amerika “Özgür Asya Radyosu” tarafından
yine özel olarak Uygurca bölümü tesis ederek günümüze
kadar günde bir saat Uygurca yayın yapmaktadır. Suudi
Arabistan’daki Cidde radyosunun Uygurca yayını dini
içerikli yayınları temel alan ve Doğu Türkistan ile
ilgili haberlerde veren bir bölüm idi. Bu bölümün
programları Uygur halkından devamlı alkış almaktaydı.
Genel merkezi Almanya’daki “Doğu Türkistan Enformasyon
Merkezi”nin başkanı Abdulcelil Karakaş Cidde radyosunun
Uygurca bölümünün kapatılmasına tepki göstererek şöyle
dedi:
“Ben, uzun yıllardan beri kendimizin bağımsız haber
ağımızı güçlendirmemiz gerektiğini tekrar ede
gelmekteyim.
Yayıcılık, bizim milli hareketimizin can damarıdır. Bu
sebeple biz yayıncılık cihetinde dış ülkelerin yayın
vasıtalarına bağımlı olmamamız gerekir. Dünyadaki
devletlerin münasebetlerinde devamlı olarak
değişiklikler olmaktadır. Bütün devletlerin Uygurlar
meselesindeki pozisyonu da, o devletlerin Çin ile olan
münasebetlerinin gelişimine paralel olarak değişmektedir.
Mesela son on yılda Rusya’daki bazı Uygurca yayın
vasıtaları ve bize komşu olan bazı ülkelerdeki Uygurca
yayın vasıtaları da Çin baskısı ile kapatıldı. Aynı
zamanda Uygurlar Amerika’nın Almanya’daki “Azat
Radyosu”nun Uygurca bölümüne de büyük ümit bağlamışlardı.
1980’li yılların başlarında Çin lideri Den-Şiao Ping’in
Amerika’yı ziyaret etmesinden hemen sonra “Azat
Radyosu”nun Uygurca bölümü kapatıldı. Şimdi de Cidde
radyosunun Uygurca bölümünü de kapatmışlar. Biz
bunlardan ders çıkartarak, öncelikle kendimizin doğrudan
idare ettiği yayın vasıtalarını güçlendirmeye ve
büyütmeye ehemmiyet vermemiz gerekir. Yayıncılık
cihetindeki sürükleyici düşünceyi asla yabancı yayın
organlarının ellerine vermememiz gerekir.
Biz, halkımıza yönelik yayıncılığın sürükleyici
düşüncesini kendimiz şartlara ve halkımızın
ihtiyaçlarına göre düzenlememiz ve kontrol etmemiz
gerekir.
Abdulcelil Karakaş Şöyle devam etti:
“Günümüzde dış ülkelerdeki Uygur teşkilatlarımız
tarafından yönetilmekte olan yayın organlarımız oldukça
zayıf bir durumda olup, halkımızın ihtiyaçlarına cevap
vermekten uzak durumdadır. Böyle olmasındaki sebep şu ki;
Yıllardan beri bazı teşkilat ve şahıslarımızın milli
yayınlarımızın ehemmiyetine gösterdikleri ilgi çok
yüzeysel olup, onlar milli yayın vasıtalarımızı
desteklemekten ve kuvvetlendirmekten kendilerini uzak
tuta gelmektedirler. Hatta bazıları bilerek veya
bilmeyerek engel bile oldular. Netice olarak, halkımıza
yönelik yayınlarımızın desteklenmesini ve sürükleyici
düşüncesini dış ülke yayın vasıtaları organize ve
kontrol eder hale gelmeye başladı.
Bu, milli hareketimizin geleceği ve gelişmesi adına
oldukça tehlikeli bir durumdur. Elbette ki; dış ülke
haber vasıtalarının Uygurca yayın yapmaları bizim için
çok önemli ve faydalıdır. Fakat günün birinde onlar bazı
siyasi ve diplomatik sebeplerle ani olarak
kapatıldığında bizim elimizde de kendi ihtiyacımızı
yeterli seviyede karşılayabilecek yayın organlarının da
olması gerekir.
|
|