“Çin Milletler
Gazetesi”nin muhabiri Liu Da Hai, bu yıl 09.01.2007
tarihinde adı geçen gazetede yayınladığı “Rabiye
Kadirden İnsanlar Neden Hoşlanmıyor?” başlıklı
makalesinde saçmalayarak “Rabiye Kadir ve Doğu Türkistan
unsurları, özgürlük ve demokrasiden söz etmektedirler.
Ona radikal İslamcılık anlamındaki milliyetçilik demek
daha doğru olur. Çünkü, Sinkiang(Doğu Türkistan)da
sadece Uygurlar değil, Çinlileri de içine alan birçok
milletler bulunmaktadır. Çeşitli kültürlerin karşılıklı
etkileşimleri ile yaşanılan bir yer. Her türlü
milliyetçiliğin öne çıkması başka milletlere zarar verir.
Az sayıdaki radikal Uygur milliyetçiler Sinkiang’(Doğu
Türkistan)ın barış ve huzur içindeki vaziyetini
bozmaktadır. Demiştir.
Lİ Da Hua’nın yukarıdaki
makalesi Uygurcaya tercüme edilerek Doğu Türkistan’daki
bütün Uygurca İnternet sitelerinde de yayınlanmaya
başlandı.
Almanya’daki “doğu
Türkistan Enformasyon Merkezi”nin başkanı Abdulcelil
Karakaş LI Da Hua’nın yukardaki safsatalarına cevap
vererek şöyle dedi;
“Doğu Türkistan’ın
içindeki ve dışındaki Uygurların milli hareketlerinin
canlılık kazanması kesinlikle ve sadece Uygur Milli
hareketi ile ilgili münferit gelişmeler olmayıp, Olsa
olsa Doğu Türkistan Milli hareketinin canlılık kazanmaya
başlamasıdır. Doğu Türkistan, Uygurları temel alan ve
Kazak, Kırgız, Tacik Özbek gibi Türk boylarını içine
alan, bütün yerli halkların ortak vatanıdır.
1992 yılında Türkiye’nin
İstanbul şehrinde ilk defa toplanan Doğu Türkistan Milli
Kurultayı tarafından alınan kararda da Doğu Türkistan’ın
yerli halkının Uygur, Kazak, Kırgız, Özbek Tacik gibi
kardeş boylardan ibaret olduğu açık olarak vurgulanmıştı.
Onlarda tıpkı Uyurlar gibi bu cevher toprakların hakiki
sahipleridirler. Çin hükümetinin Uygurların milli
hareketini, yalnızca Uygur milli hareketinin baş
kaldırması olarak ileri sürmesindeki maksadı, Doğu
Türkistan’ın yerli halkları arasında zıddiyet ve
düşmanlık oluşturmaya çalışmaktır.
Abdulcelil Karakaş şöyle
devam etti:
“Günümüzde Doğu Türkistan
milli hareketi içerisinde Uygurlar, asli ve sürükleyici
rol oynayan ve Doğu Türkistan’daki yerli halklar
arasında çoğunluğu teşkil eden bir Türk boyudur. 1949
yılında Çinliler Doğu Türkistan’ı işgal ettiğinde
Uygurların sayısı Doğu Türkistan’ın umumi nüfusunun %
80’ini teşkil ediyordu. 1955 yılında sözde “Otonom Bölge”
olarak ilan edildiğinde de Uygurlar nüfusun % 78’ini
teşkil etmekteydi. Onun için bu “Otonom Bölge”nin önüne
“Uygur” kelimesi eklenmiştir.
Çinlilere gelecek olursak,
Doğu Türkistan’da yaşamakta olan Çinlilerin hepsi
müstemlekeci güçler olup, onların bu topraklar üzerinde
hiçbir hak ve hukukları bulunmamaktadır. Bundan sonrada
olmayacaktır.
Uygurların milli
hareketinin asıl gayesi de; Kazak, Kırgız, Özbek ve
Tacik’leri de içine alan bütün yerli halkın hak ve
hukuklarını elde etmek, onları hür, demokratik ve özgür
bir ortamda yaşama imkânına kavuşturmak, onların
yaşamakta olduğu bu cevher misali toprakların kayıtsız,
şartsız bağımsızlığını geri alma mücadelesini sonuna
kadar sürdürmektir.”
Abdujélil Karakaş, LI Da
Huaning’ın “Rabiye Kadir’den İnsanlar neden hoşlanmıyor?”
şeklindeki sorusuna cevap vererek şöyle dedi:
“Eğer
Lı Da Huan “insanlar”
demekle Çinlileri kast ediyorsa, Rabiye Kadir hanımdan
elbette ki Çinliler hoşlanmaz. Onların hoşuna gitmeyi de
istemez. Rabiye hanım Çin müstemlekecilerinin hoşuna
gitmeyi ar saydığı için, makam ve mevkisini,
parasını-mal varlıklarını ve aziz vatanını terk ederek
hicret etmeye mecbur oldu. Onun vatanı ve milleti için
her şeyden vazgeçen âli cenap hasleti halkımızın gönlüne
huzur verdiği için halkımız onu “Manevi Annemiz” diyerek
tanıdı ve yürekten dile getirdi.”
Uygurcadan Çeviren: Mehmet
Emin Batur |