Kamuoyunun da bildiği gibi, Ocak ayının 5. günü Aktu’nun
Koşrap köyü sınırları içerisinde Çin askerleri ile
bağımsızlık savaşçıları arasında geniş çaplı bir silahlı
çatışmanın meydana gelmiş olmasından bu yana, Çin
hükümeti Koşrap’ta meydana gelen hadisenin detaylarını
mümkün olduğu kadar gizlemeye çalışmaktadır.
Bütün Çin medyasında bu defaki çatışmada sadece 18
bağımsızlık savaşçısının vurularak öldürüldüğü, 17’sinin
sağ olarak ele geçirildiği, bir Çin askerinin öldüğü,
birinin de yaralandığı şeklinde kısa haberler yer
almıştı.
Uluslar arası insan hakları teşkilatları ve nüfuzlu
yabancı ülke basın ve yayın organları Çin hükümetinden,
bu defaki olayın gerçek iç yüzünü ve çatışmada ölen
Uygurların kimliklerini dünyaya açıklamasını istemişse
de, Çin makamları bu olumlu talepleri reddede gelmişti.
Fakat ilerleyen zaman içerisinde, Koşrap olayı
hakkındaki bazı haberler Çin medyasında yer almaya
başladı.
Mesela, Çin’in “Yeryüzü Gazetesi”nin 16.01.2007 tarihli
sayısındaki haberde yer aldığına göre, bu gazetenin
muhabiri Chen Gang olay yerini görme maksadıyla
hadisenin vuku bulmasından iki gün sonra Pekin’den yola
çıkarak Doğu Türkistan’ın Pamir bölgesine doğru yola
çıkmış ve 10.01.2007 tarihinde Aktu’ya bağlı Koşrap
köyüne ulaşmıştır. Çinli muhabir Aktu’dan Koşrap’a
ulaşana kadar yerel polisler tarafından yol üzerine
kurulan iki ayrı kontrol noktasından geçmiştir. Yerel
polislerin Çinli muhabire beyan ettiklerine göre, bu
kontrol noktaları olaydan bir gün önce, yani 04.01.2007
tarihinde kurulmuştur. Muhabir Chenggang ziyaret
notlarında, bu tür kontrol noktalarının “teröristler”i
yakalamada çok büyük rol oynadığını vurgulayarak, yerel
polislerden edindiği bilgilere göre birkaç gün önce
Koşrap’a komşu olan Aritaş köyünde kurulan kontrol
noktasındaki bir polis ve korucuların bu defaki
çatışmadan kaçarak kurtulan bir bağımsızlık savaşçısını
ele geçirdiklerini, bu bağımsızlık savaşçısının şiddetli
soğukta dağlık alanlarda 5 gün yol yürüyerek halsiz
düştüğünü, ele geçirildiğinde onun yanından kaysı kurusu
çıktığını, onun, kontrol noktasını bekleyen Uygur halk
askerlerince yakalandığını söylemiştir.
Muhabir yine, bunun gibi kontrol noktalarının bütün
büyüklü -küçüklü yollara kat,kat kurulduğunu,
bağımsızlık savaşçılarının bu ağdan kurtularak
kaçabilmesinin çok zor olduğunu anlatmaktadır.
Doğu Türkistan’ın güney bölgelerinde uzun yıllar “Doğu
Türkistan teröristleri” olarak adlandırılan Doğu
Türkistan Bağımsızlık yanlıları ile mücadele eden bir
polisin Koşrap’ta Çin muhabiri Chen Gang’a bildirdiğine
göre, Gerç bu polis her ne kadar “terör” dosyalarını
sonuçlandıran ve birçok “terör kampları”nın ortaya
çıkartılmasını sağlayan biri ise de, Koşrap’taki gibi
büyük çaplı bir kampı ilk defa görüyormuş.
Bu polisin bildirdiğine göre bu defa keşfedilen
bağımsızlık savaşçılarının eğitim kampı üç ayrı noktada
olup, önce iki noktaya karşı saldırıya geçilmişse de,
bağımsızlık savaşçılarını ele geçiremeyerek elleri boş
olarak dönmüşlerdir. 05.01.2007 tarihinde 3. noktaya
saldırdıklarında 10’larca bağımsızlık savaşçılarının
etraflarını sarmışlardır.
Polislerin Çinli muhabire verdikleri bilgilere göre, bu
defa ele geçirilen eğitim kampını bağımsızlık
savaşçılarının, fiziksel fonksiyonları artırma ve normal
silahları kullanmayı öğrenme yeri olarak kullandıklarını
söylemişlerdir. Bağımsızlık savaşçılarının bazılarında
el yapımı tabanca, bazılarında da kendilerinin
yaptıkları bombalar bulunmaktaymış. Onların giysileri de
tek tip olup, siyah yün şapka siyah pantolon
giymekteymişler.
Muhabir Chen Gang Koşrap köyünde insan sayısının çok az
olduğunu, harekatın yapıldığı gün buradaki polis ve
askerlerin sayısının 1000’den fazla olduğu, en az 30-40
araçla asker getirildiğini, etrafı bütünüyle askeri
çadırların kapladığını, Uygurların evlerinin eğitim
kampına çok yakın mesafede yer aldığını, yerli Uygur
erkeklerin burada bir araya gelerek tütün içtiklerini,
çocukların ise buz tutmuş olan ırmakların üzerinde kendi
yaptıkları kızakları çekerek oynamakta olduklarını beyan
etmiştir.
Demek oluyor ki, Çinli muhabir Chen Gang’ın yukarıdaki
olay yeri ile ilgili ziyaret notlarında da 1000’den
fazla Çin askerinin, sayısı tahminen 50 civarındaki ve
çoğunun ellerinde silahta bulunmayan bağımsızlık
savaşçılarını sıkı kuşatma altına aldıklarını ve onlara
modern silahlarla acımasızca saldırdıklarını, Çin
hâkimiyetinin burada bütünüyle ile bir katliam yapma
taktiğini kullandıklarını görebilmek zor değil.
Uygurcadan Çeviren: Mehmet Emin Batur
.
|