M.Ö.220 ~

ana sayfa
Giris
Tarih
Cografya
Din-Dil
Kültür-Sanat
Ekonomi
Insan Haklari
Milli Mücadele
Düsünceler
Baglantilar
Irtibat

E-mail

DOGU TÜRKISTAN

DOĞU TÜRKİSTAN HABER MERKEZİ

 

DOĞU TÜRKİSTAN HALKI VE KURBAN BAYRAMI

 

Mehmet Emin Batur

 26.12.2006

Bütün Türk-İslâm âlemi için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak' tan niyaz ettiğimiz bir Kurban Bayramına daha yaklaşmış bulunuyoruz. Bunun için Allah'a ne kadar şükretsek azdır. Dini bayramlarımızın Türk-İslâm âlemine yüklediği mana ise daha bir ayrıdır. Geçmişten günümüze Müslümanların dini bayramlarından biri olan Kurban Bayramının tam bir bayram olarak yaşanabilmesinde; içinde bulunduğumuz yüzyılın yaşam şartlarının, insanları neredeyse hızla akıp giden zamanla yarışır duruma getirmesi sebebiyle bir takım olumsuzluklar söz konusu ise de, bayramlar anlam bakımından yüzyıllardır aynı manevi duyguları yaşamak isteyenler için hiç değişmedi.

Dünya coğrafyası üzerindeki bütün İslâm diyarlarında, yaşanmakta olan her türlü olumlu, olumsuz gelişmelere rağmen bayramın manevi ikliminin oralara da ulaşmış olduğu bir gerçektir. Fakat İşgal ve zulüm altındaki Türk-İslâm beldelerinde, geride bıraktığımız bu Kurban Bayramının da, diğerleri gibi oldukça sıkıntılı ve buruk geçeceği aşikârdır. 1949 yılından beri Komünist Çin işgali altındaki Doğu Türkistan'da Uygur halkı sahip oldukları bütün Milli ve manevi hasletlerini çok iyi bir şekilde değerlendirerek ve muhafaza ederek işgal kuvvetlerine karşı direncin ve var olmanın bir vesilesi haline getirebilmektedirler. İşte bu direnç işgalci Çinlileri paniğe sürüklemektedir.

Tarih boyunca Doğu Türkistan halkının sahip olduğu bütün zenginlik kaynaklarını asalak ve iğrenç bir yaratık gibi sömüren Çin devleti, ekonomik sömürünün dışında Uygur halkının milli ve manevi varlıklarını da ayaklar altına alarak açıkça insanlık suçu işlemektedir.

Doğu Türkistan halkı; 17. yüzyılın ortalarından beri fasılalarla Çin işgaline maruz kalmış, katledilmişler, zindanlara atılmışlar, her türlü zulme maruz kalmışlar, fakru zaruret içine düşürülmüşler fakat içinde bulundukları şartlar ne olursa olsun, milli ve dini değerlerinden asla taviz vermemişlerdir.

Zaten bu güne kadar "Millet" olma hususiyetlerini ve dini kimliklerini muhafaza edebilmek uğruna milyonlarca kurban vererek bu günlere gelmişlerdir.

Şundan emin olunabilir ki; Doğu Türkistanlılar, Bu bayram yine bayram namazını kılabilmek için birçok tehlikelere göğüs germek mecburiyetinde kalacaklardır. Yine cami ve mescit kapılarında Çinli polisler bekleyecekler, yine camiye girmek isteyen bir çok insan camilere "sen bu mahallede oturmuyorsun", "senin yaşın 18 'den küçük" gibi bahanelerle camilere alınmayacak, yine cami cemaatinin arasına "ihbarcı" sivil polisler yerleştirilerek Uygur halkı tedirgin edilecektir.Yine Minberlerden okunan bayram hutbesinin konusu Çin Komünist Partisine övgüler yağdırmak olacaktır. Şunu da biliyoruz ki; Uygur halkı bu bayramda da dini bayramlarına olan hürmetleri sebebiyle bulabildikleri en yeni(!) milli giysilerini giyecekler, yine evlerinde bayram hazırlıklarının heyecanını içleri kan ağlasa da yaşayacaklar, yine yüz yıllar ötesinden süregelen geleneksel bayram sofralarını kuracaklar, yine evlerde "Zanğza" adı verilen bayram çubuklarını büyük bir özenle yapacaklardır…

 Bayram sabahı yine milli giysilerini giyen Uygur çocukları,başlarında "badam doppa"ları, cıvıl,cıvıl mahalle aralarında koşuşturarak Çinli işgalcilere “Biz geliyoruz” mesajları vereceklerdir.. Uygurlar yine Kaşgar daki tarihi Hiytgah Camisinin ön meydanı gibi sembolleşmiş yerlerde Uygur müziği eşliğinde, silahların gölgesinde bile olsalar Uygur Folklöründen oyunlar sergileyerek işgal güçlerine Uygur milli kültürünün hiçbir zaman kaybolmayacağının mesajını yine vereceklerdir

Camilerde de; bir an evvel "ÖZGÜR DOĞU TÜRKİSTAN "a kavuşabilmek için yürekten dualar edecekler ve Uygur halkı bu Kurban Bayramında da gerekirse "Kurbanlar" vermek pahasına Milli ve dini "Duruş"larından asla vazgeçmeyeceklerini, bir defa daha göstereceklerdir…
 


© ETIC.  Her Hakkı Saklıdır. Son Değişiklik: 26.01.2008 12:22   Hazirlayan: A. Karakash