Özel
muhabirimizin bildirdiğine göre, Pakistan’ın Gilgit
bölgesinde yaşamakta olan Uygurların sayısı 700 kişi
civarında olup, bunların hepsi de 1949 yılında Doğu
Türkistan’ın Çin işgaline uğramasından sonra kaçarak
buraya yerleşmişler.
Aslında onların sayısı 1500 kişiden fazla olup, 1997
yılında Gilgit bölgesinde büyük kargaşalığın patlak
verdiği sıralarda buradaki Uygurların
Yarıdan çoğu Pakistan’ın İslamabat ve Lahor şehirlerine
göç etmişlerdir. Pakistan’da yaşamakta olan Uygurların
çoğunluğu Doğu Türkistan’ın Kaşgar ve Hoten
vilayetlerinden gelmiş olup, onların çoğu baba mesleğini
devam ettirerek fırıncılık, sebzecilik, saatçilik ve
çeşitli ticari işlerle meşgul olmaktadırlar. Onların
yaşam seviyeleri de Pakistan’ın genel durumu göz önüne
alındığında orta halli sayılıyor.
Pakistan’da yaşamakta olan Uygurlar tarafından bir vakıf
kurulmuş olup, bu vakıf özellikle geçim sıkıntısı
içindeki Uygurlara ve Doğu Türkistan’dan gelen Hacı
adayı Uygurlara yardım etmeyi temel maksat olarak kabul
etmişler.
Bu vakfın yardımları ile Pakistan’ın İslamabat şehrinde
Uygurlara özel misafirhaneler de kurulmuş olup, bu
misafirhaneler bünyesindeki yardım cemiyetleri de Doğu
Türkistan’dan gelen Hacılara ve zorlukları bulunan
Uygurlara karşılıksız olarak hizmet veriyorlar.
Pakistan’da yaşamakta olan Uygurların hemen hepsi de
kendilerinin örf, adet, gelenek ve görenekleri gereğince
yaşamlarını sürdürmekte olup, evlerde de kendi
aralarında Uygurca konuşuyorlar ve ana dillerini
mükemmel seviyede muhafaza etmişler. Ayrıca onlar yerli
halkla evlenmeyip mümkün olduğu kadar kendi aralarında
evlilikler yapmaya çalışıyorlar. Düğünlerini de tamamen
Uygur kültürü muvacehesinde yapıyorlar.
Pakistan’da yaşamakta olan Uygurların özellikle de
gençlerinin milli duyguları güçlü olup, Doğu
Türkistan’ın ve Uygurların geleceği adına kaygılanan ve
kafa yoranların sayısı da epey fazla. Fakat Pakistan’ın
haberleşme ve irtibat kurma teknolojisi yeterince
gelişmemiş olduğundan burada yaşamakta olan Uygurlar,
Doğu Türkistan davası hakkındaki gelişmelerden yeteri
kadar haberdar olamamaktadırlar.
Uygurcadan Çeviren: Mehmet Emin Batur.
|