|
Korumakla
görevli olduğu 8 bin Boşnak'ın Sırplar tarafından
öldürülmesine göz yuman Hollanda, yeni bir utanca imza
atıyor.
|
Boşnakları
korumakla görevli Hollandalı komutan Tom Kerremans,
katliam devam ederken Sırp komutan Ratko Mladiç ile
kadeh tokuşturuyor. Bu fotoğraf, Srebrenitsa'daki
ayıbın boyutunu gözler önüne sermişti. Mladiç, 'savaş
suçlusu' olarak halen aranıyor.
|
Srebrenitsa katliamına seyirci kalan askerler, altın
madalya ile ödüllendirilecek. Hollanda Savunma Bakanı
Henk Kamp, 'görevlerini zor şartlar altında yerine
getiren' askerler için 4 Aralık'ta tören düzenleneceğini
açıkladı. Bosna Hersek'te 1995 yılının Temmuz ayında
gerçekleşen katliam, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra
Avrupa'da yaşanan 'en büyük etnik kıyım' olarak tarihe
geçmişti. Birleşmiş Milletler'in 'güvenli bölge' ilan
ettiği Bosna Hersek'in Srebrenitsa şehri, Hollandalı
barış gücü askerlerinin kontrolüne verilmişti. Ancak
hiçbir engelle karşılaşmadan kente giren Sırplar, çoğu
erkeklerden oluşan 8 bin Müslüman'ı şehit etmişti.
Bölgede görevli askerler, geçtiğimiz yıl 'Srebrenitsa
Anıları' isimli bir kitap yazarak olaydan duydukları
pişmanlığı dile getirmişti. Boşnakların kamyonlara
doldurularak Sırplara teslim edildiğini anlatan askerler,
koruma sözü verdikleri sivillerin, gözleri önünde
katledildiğini belirtmişti.
Hollanda Savunma Bakanlığı'nın madalya kararı ülkede
tepkiyle karşılandı. Hükümeti e-mail ve faks yağmuruna
tutan Hollandalılar, uygulamadan vazgeçilmesini istedi.
Bakanlığı eleştirenler şu görüşleri dile getirdi: "Özür
dileyeceğimiz yerde askerlere madalya vermeye kalkıyoruz,
yazık. Sırplara neden engel olmadık, bunun cevabını
verin. Askerlerimiz psikolojik tedavi görüyor, çoğu hâlâ
hastanede. Neden bu insanlara madalya vermeyi uygun
gördünüz?"
Katliama seyirci kalan askerlere madalya verileceğini
belirten Savunma Bakanlığı'na tepki yağmaya başladı.
İnsanların bilerek katliama sürüklendiğini belirten
Hollandalı bayan Rinty Boeker, tepkisini, "Madalya da
nereden çıktı? Bu insanlardan özür dileyeceğimiz yerde,
bu sözde delikanlılara (askerlere) madalya vermeye
kalkıyoruz." şeklinde dile getirdi. İnternetteki
mesajlarda, ismini açıklamayan bir kişi ise "Bu altın
rozetler niçin verilecek? Onlar Srebrenitsa'da bir şey
yapamadıkları ve bakakaldıkları için mi? Müşterek ayıp
hissini örtmek için mi?" ifadelerini kullandı.
Hollandalı Janus Kop da Srebrenitsa'nın savunulmasının
Hollandalı askerlere verildiğini hatırlatarak, "Burada 8
bin insan 600 hafif silahlı askerin gözü önünde
katledildi. Savunma Bakanlığı'na şunu soruyorum:
Srebrenitsa'da hem halk öldü, hem askerlerimiz
psikolojik tedavi görüyor. Çoğu hastanelerde olan bu
insanlara neden bu madalyayı vermeyi uygun gördünüz?
Onların yaralarına tekrar tuz ekmek için mi?" tepkisini
gösterdi. Hollandalı askerlerin o dönemde yeterli
silahlı teçhizatla görev yerine gönderilmediğini
vurgulayan Hollandalı Raviv van Rensen ise "Neden
askerlerin körü körüne oraya gönderildiğini ve katliam
yapan Sırplara engel olunamadığını soruyorum."
ifadelerini kullandı.
Madalya verilecek askerlerin katliam itirafları
kitaplaştırıldı
Hollandalı askerlerin koruması altındaki Srebrenitsa'ya
Temmuz 1995'te giren Sırp güçleri, 8 bini aşkın Müslüman
Boşnak'ı hunharca katletmişlerdi. Katliam sırasında
bölgdede görev yapan Hollanda askeri Wim Dijkma, Zaman'a
konuştu. Dijkma, "O korkunç, anları unutamıyorum, bize
sığınan insanları savunamadık". dedi. 6 aylık Bosna
serüvenini "Hayatımın en acı ve korkunç görevi." diye
niteleyen Hollandalı eski asker, Sırpların yaptığına "tam
anlamıyla vahşi bir katliam" derken, kendisini şahsen 'suçlu'
görmüyor. "Suçlu değilim; ama kendimi sorumlu
hissediyorum." diye konuşan Dijkma, asıl sorumluluğun
BM'de olduğunu savunuyor.
Hollanda yönetimi bu konuda sorumluluk kabul etmezken,
askerler, koruma sözü verdikleri Boşnak sivillerin
gözleri önünde katledilmesinden duydukları pişmanlık ve
utancı kitaplaştırmıştı. Önemli bir kısmı şahit
oldukları olaylar nedeniyle psikolojik tedavi gören 600
askerden 171'inin açıklamaları "Srebrenitsa Anıları"
adlı kitapla geçen yıl piyasaya çıkmıştı. Bu askerlerden
biri olan Steve van de Veer, kamyonlarla teslim
ettikleri Boşnak sivilleri Sırpların nasıl katlettiğini
şöyle anlatıyor: "Arka kasası Boşnak asıllı Müslüman
insanlarla dolu bir kamyona bindik. Maksat bu masum
Boşnak insanların Sırplar tarafından görülmesini
engellemekti. Bağırmak ve ağlamaktan başka hiçbir şey
yapamıyorlardı. Yolun yarısında 40 yaşlarında bir adam
kamyona atladı. 'Her şey düzelecek." dedim. Birazdan
12-60 yaşları arası tüm erkeklerin kurşuna dizileceğini
bilmiyordum. Ve durdurulan kamyondan indirilen Boşnaklar
kurşuna dizildiler. Çok acı, çok acı, unutamıyorum o anı."
Van de Veer, Hollanda'ya döndükten sonra olayın
etkisinden kurtulamadığı için karısı ve çocukları
tarafından terk edilmiş. Hollandalı asker, halen bir
merkezde psikolojik tedavi görüyor. Manolo Serrano Yvan
der Hoeven de olayın etkisinden hâlâ kurtulamayıp tedavi
gören askerlerden. Hoeven, hissettiği suçluluk duygusunu,
"Ölmek istiyordum. Masum insanları koruma sözü
verdiğimiz halde bunu gerçekleştiremediğim için
utanıyorum." sözleriyle ifade ediyor. Hollandalı asker
hislerini hiç göndermediği bir mektupla Srebrenitsa
çocuklarına ifade etmeye de çalışmış: "… Umarım bizi
affedersiniz ve tüm suçu bize vermezsiniz. Umarım sizi
düşündüğümde içimde oluşan acıyı duyarsınız. Sizi
seviyorum."
Kitapta, diğer askerler ise Srebrenitsa'ya Sırpların
gelmesi sırasında çektikleri fotoğrafların banyo
sırasında kaybolmasını anlatıyor.
http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=451722
Zaman
Basri Doğan
10/11/2006 |
|