M.Ö.220 ~

ana sayfa
Giris
Tarih
Cografya
Din-Dil
Kültür-Sanat
Ekonomi
Insan Haklari
Milli Mücadele
Düsünceler
Baglantilar
Irtibat

E-mail

DOGU TÜRKISTAN

DOĞU TÜRKİSTAN HABER MERKEZİ

 

MİLLİ OZANIMIZ KÜREŞ KÜSEN'İN ARDINDAN

 
29 Ekim 2006 günü dostlarımız aracılığı ile aldığımız bir acı haberle sarsıldık, üzüldük ve ulvi davamız adına kaygılandık. Çünkü bu haber yüreklerimize ciddi bir biçimde od düşürdü. Doğu Türkistan özgürlük mücadelesi saflarının en parlak yıldızlarından biri olan, Doğu Türkistan’ın yetiştirmiş olduğu bir halk şairi, bir kompozitör, çok önemli bir müzisyen ve milli mücadele saflarımızın kahraman neferlerinden biri Küreş Küsen adlı yıldız, ebedi âleme doğru kayıp gitti…

Yıldız kayarken tutulan dilekler kabul eldir derler. O anda ilk dileğim, zaten sayıları neredeyse bir elin parmakları kadar az olan gerçek mücadele insanlarının vaktinden önce davamızı yalnız bırakarak ayrılıp gitmemeleri oldu.

Küreş Küsen ile ilk defa 1996’yılının Ekim ayında Dernek başkanı olduğum dönemlerde Kayseri’ye yaptığı bir ziyaret sırasında tanıştım. Nezih bir sohbet ortamında Doğu Türkistan’daki anekdotlarından anlattı, Doğu Türkistan halkının bundan sonra yapması gerekenlerle ilgili fikirlerini bizlerle paylaştı. Ozanca fikirlerinden ilham aldık, istifade ettik.

Hatta bir anekdot anlattı ki; Hâlâ aklımdadır: Bir dönem görevli olarak gittikleri Doğu Türkistan’ın çok ücra bir mezrasında derme çatma bir kulübede yaşamaya çalışan pir-i fani bir karı-kocayı ziyaret ederler. Bu yaşlı çiftin erkek olanı bir ara oturdukları yerden dışarı çıkıp bir süre kaybolur. Bunun üzerine Küreş Küsen dışarı çıkıp o yaşlı kimsenin ne yaptığına bakacak olur. Bir de ne görsün? Bu kişi civarda bir tavuğu yakalayabilmek için koşmaktan soluk soluğa kalmıştır. Bu vaziyeti gören Küsen o yaşlı zata ne yaptığını sorar. O da, “Siz bu kuş konmaz, kervan geçmez yere bizi ziyarete geldiniz. Bu bizim için büyük bir mutluluk. Bu yüzden şu dünyada tek sahip olduğum servetim olan tavuğumu kesip size ikram etmek istiyorum” der. İşte o zaman Küreş Küsen çok duygulanarak arkadaşına “bizim milletimiz bu kadar zorluklar içerisinde dahi milli gelenek, görenek ve misafirperverliğinden taviz vermeyen bir “duruş” sergileyebildiğine göre mutlaka bir gün istiklaline kavuşacaktır” der…

Daha sonraları kendisi ile 1998’in Aralık ayında Ankara’da “Dünya Uygur Gençlik Kurultayı”na davet edildiğim zaman buluştuk, görüştük, aynı konuşma kürsüsünü paylaştık, fırsat bularak sohbet ettik…

Daha sonraları haber aldığımda ise İsviçre’de olduğunu öğrendim. Kendisi hayatının tamamını Doğu Türkistan halkının bağımsız olmasına adayan bir kişiliğe sahipti. Gittiği ve bulunduğu bütün ülkelerde ilkelerinden zerrece taviz vermeksizin örnek bir mücadele azmi sergilemiştir. Kırgızistan’da hapiste kaldığı sürelerde bile Milli özgürlük yolunda şiirler yazmış, besteler yapmıştı. Yaptığı kaset ve hazırladığı CD’ler dünyanın dört bir yanında Doğu Türkistanlılar için bir ilham ve ümit kaynağı oldu. Olmaya da devam edecek. Meşhur ilim adamı yazar ve şair Abdurrahim Ötkür’ün büyük yankı uyandıran şiiri “İz” e yine şiir ile ilk cevap veren kişi yine Küreş Küsen olmuştur. “Anneme mektup yazdım” adlı şiiri ise dinleyen herkesi ağlatan türdendi. Daha nice eserler bırakarak aramızdan ayrıldı .

Bir milletin Ozanları, şairleri ve yazarları yoksa milletler de bana göre duygu ve düşünme melekelerini yitiriyor. Körleşiyor, hantallaşıyor, milli ve manevi duygularını kaybediyor… Milli ve manevi duyguların kaybolması ve dolayısıyla da edebi icatlardan uzaklaşılması ise, o millete köleliği, mankurtluğu içine sindirmeyi beraberinde getiriyor…

Küreş Küsen gibi milli değerlerimizin bundan sonrada ortaya çıkması ve Doğu Türkistan halkına ilham vermeye devam etmesi en büyük dileğimizdir.

Mekanı cennet olsun…

MEHMET EMIN BATUR
 


© ETIC.  Her Hakkı Saklıdır. Son Değişiklik: 26.01.2008 12:22   Hazirlayan: A. Karakash