|
Uygur
Türkleri tarihte dili, edebiyatı, sanatı ve folklorları
ile tanınmış kadim bir topluluktur. Şuana kadar bir
milyar üç yüz milyondan fazla Han toplumuna asimle
olmadan ayakta kalabilmesine, dini inancı dışında bu tür
milli değerleri de önemli rol oynamıştır. Ancak,
günümüzdeki siyasi ve toplumsal durumu hiç de iç açıcı
değildir. Uygur Özerk Bölgesinin (Doğu Türkistan) asıl
sahibi olan bir halk kendi topraklarında hor görülmekte
ve hakları ayak altına alınmaktadır. Örneğin; üniversite
mezunu Uygur Türk gençleri işsiz dolaşmakta, edindiği
bilgiler ışığında kendilerini ispat etmeleri çeşitli
bahane sebepler gösterilerek engellenmektedir.
Edindiğimiz gayri resmi bilgilere göre Uygur Türkleri
daha fazla sanatsal etkinliklerde kullanılmaktadır.
Kuzey Açılım Projesi çerçevesinde bölgede yapılan Çin ve
yabancı yatırımlar çeşitli üretim tesisleri ve iş
yerleri açmıştır. Bu tür iş yerleri açılışlarda Uygur
sanatçıları “yeni nesil panda” gibi kullanılmaktadır.
Tabi ki alan memnun veren memnun. Ancak, bunun bir de
siyasal ve toplumsal boyutunu göz ardı etmemek gerekiyor.
Uygur aileler çocuklarını küçüklüğünden sanat alanında
yetiştirmeyi düşünmektedir. Çünkü bu alan iş bulunabilen
ve fazla olmasa da para kazandıran en önemlisi başkalar
tarafından sevilen bir daldır. Dans, şarkı, müzik ve
sirk şuanda rağbet gören mesleki dallar içinde yer
almaktadır. Uygurlar ancak bu dallarda kendini ifade
edebilmekte ve özgür hissedebilmektedir. Bir toplum dans
etmekle, şarkı söylemekle, müzik çalmakla ve sirk
yapmakla gelişir mi ? bu soruyu yöneltmek bile abes
kaçan bir durum ve o biçim de aptalca sanrım. Kısacası
Uygur Türklerinden yetişen sanatçılar çeşitli
açılışlarda nesli tükenmekte olan “pandalar” gibi
sergilenmektedir.
|
|