|
ABD'nin
Guantanamo üssünde esir tutulan Uygur kökenliler,
kendilerini kabul edecek ülke bulunduğunda serbest
bırakılacak. Çin, Uygurlar'ın iade edilmesini isterken,
Amerikan yönetimi, bu ülkede işkence görebilecekleri
endişesiyle buna yanaşmıyor. ABD Adalet bakanlığı
raporuna göre Ebu Bekir Kasım ve Adil Abdu El Hakim ile
7 Uygur kökenli için uygun ülke aranıyor. Çin'in
Uygurlara uyguladığı zulüm ise giderek artıyor.
ABD'nin Guantanamo üssünde esir tutulan Uygur kökenliler,
kendilerini kabul edecek ülke bulunduğunda serbest
bırakılacak.Amerikan Adalet Bakanlığı'nın yayımladığı
bir belgeye göre, istinaf mahkemesi kararı uyarınca, ABD
yönetimi tarafından "düşman savaşçı" olarak görülmeyen
Uygur kökenlilerin, Guantanamo'da daha fazla
tutulmasının gereği bulunmuyor.
Belgede, Çin'in Doğu Türkistan Uygur Özerk Bölgesi'nden
Ebu Bekir Kasım ve Adil Abdu El Hakim ile 7 Uygur
kökenlinin kendilerini kabul edecek uygun ülke
bulunduğunda serbest bırakılacağı belirtildi. Amerikan
yönetimine göre, Pakistan'da yakalanan ve son aylarda
serbest kalmak için birçok girişimde bulunan Uygurlar,
2001'de Afganistan'da askeri eğitim aldı. Çin,
Uygurların iade edilmesini isterken, Amerikan yönetimi,
bu ülkede işkence görebilecekleri endişesiyle, Mart
2005'ten bu yana "düşman savaşçı" olarak görmediği bu
mahkumların Çin'e iadesine yanaşmıyor.
Doğu Türkistan'da Çin zulmü
Bölgede 1 milyon kadar askerini silah altında tutan Çin,
Doğu Türkistan'da Müslümanların attığı her adımı kontrol
etmektedir. Yollarda kurulmuş olan askeri denetim
noktalarında tüm araçlar tek tek durdurulup içleri
aranırken erkekler hakarete uğrayıp tartaklanmakta,
Müslüman kadınlar ise tacize uğramaktadır. Çin'in
baskısı, yolların tutulması veya askeri birliklerin sık
sık evlerde arama yapması ile de sınırlı değildir.
Müslümanlar keyfi olarak tutuklanıp çalışma kamplarına
gönderilmekte, asılsız suçlamalarla idam edilmekte,
zaman zaman da toplu olarak katledilmektedirler. Bunun
yanı sıra, namazlarını gizli kılmak zorunda kalmakta,
oruç tutmalarına izin verilmemekte, dini eğitim almaları
engellenmektedir. Müslüman nüfusun sayısının artmasını
engellemek için uygulanan metod ise insanlık dışıdır:
kadınlara zorla kürtaj yapılmakta, birden fazla çocuğa
sahip olanların çocukları ellerinden alınmaktadır.
Tüm bu zulüm ve işkencelere karşı Doğu Türkistan
halkının, haklarını savunma veya kendilerini koruma
imkanı yoktur. Ancak dünyanın dört bir yanındaki
Müslümanlar, ihtiyaç içindeki bu savunmasız insanlara
birçok şekilde yardımda bulunabilirler. Doğu Türkistan
halkının yaşadığı zulmü dünya kamuoyunun ve uluslararası
kuruluşların dikkatine sunacak her türlü girişim, bu
konuda yapılacak en ufak bir katkı bile önemli bir
hizmet olacaktır. Çin ordusu, Doğu Türkistan'ı sıkı bir
denetim altında tutmaktadır. Müslümanların hayatlarının
her anı kontrol edilmekte, Komünist Parti tarafından
riskli olarak görülenler tutuklanmaktadır.
İdamlar rutin uygulama gibi
İdam, Kızıl Çin'in baskı ve şiddete dayalı rejiminin
önemli bir siyasal kontrol mekanizmasıdır. Kızıl Çin
rejimi tarafından bugüne kadar milyonlarca insan idam
edilmiştir. Öldürülenlerin sayısını tam olarak tespit
edebilmek mümkün değildir. Acımasız bir politika izleyen
Çin'in baskısı, Doğu Türkistan söz konusu olduğunda çok
daha serttir. Ülkenin dört bir yanında gerçekleştirilen
idamlarda öldürülen Doğu Türkistan Müslümanlarının oranı
oldukça yüksektir. Müslüman halkın, dinlerini özgürce
yaşamak, dillerini konuşabilmek gibi temel hak ve
özgürlüklerini savunmak için düzenledikleri herhangi bir
girişim, şiddetle cezalandırılmaktadır.
24. Ocak 2005. ORTADOĞU Gazetesi
|
|