|
Aralik
ayindaki secimlerde 7 yillik bir donem icin tekrar
halktan yetki alan Nursultan Nazarbayev, yeni donem
Cumhurbaskanligi gorevi icin 11 Ocak gunu duzenlenen
torende yemin etti. Secimlerden sonra ve yemin toreni
sirasinda verdigi beyanatlarla Nazarbayev, Kazakistan’in
ic ve dis politikada yeni bir donemin baslamakta
oldugunun isaretlerini verdi. Halk secimlerde
Nazarbayev’i tercih etmekle istikrar ve kalkinmadan yana
oldugunu gosterdi.
Bilindigi gibi, 4 Aralik 2005’ta yapilan secimlerde bes
aday yaristi. Nazarbayev, oylarn % 91’ini alarak diger
adaylara karsi ezici bir ustunluk saglarken, muhalif
partilerin ortak adayi Adil Kazakistan Hareketi Lideri
Jarmahan Tuyakbay % 6,4, Ak Yol Partisi Lideri Alihan
Baymenov % 1.65, Komunist Partisi’nin adayi Erasil
Ebulkasimov % 0.38, Tabiat Hareketi Lideri Mels
Elevsizov ise % 0.38 oy aldi.
Kazakistan Cumhurbaskani Nazarbayev, secim sonuclarinin
belli olmasinin ardindan yaptigi basin toplantisinda,
secim zaferini, kendisinin degil, halkin bir zaferi
olarak nitelendirdi ve secimin bu sekilde
sonuclanmasinin temel uc sebebini su sekilde izah etti:
“Kazakistan halki bagimsizligimizin gelecegi icin,
halkimizin birlik ve beraberligi icin, ulkedeki huzur
icin birlik mesaji verdi. Ikincisi, bunu benim
bagimsizligimizin 14 yilindaki calismalarimi halkin
onaylamasi olarak biliyorum. Ucuncusu, ilan ettigim
programimin onumuzdeki 7 yil icinde gerceklestirmem icin
boylece bana yetki vermektedir. Ulke ekonomisinin
yenilenmesi, Kazakistan’i dunyanin gelismis elli
ulkesinin arasina girdirmek, bunun icin endustriyel ve
yaratici stratejiyi uygulamak, tarimi yeni seviyelere
cikarmak, toplu konut insasini ilerletmek, saglik ve
egitim alanlarina ayrilan butceyi uc misli arttirmak,
calisanlarin ve emeklilerin maasi ile ogrenci burslarini
onumuzdeki yillarda iki misli arttirmak, orta ve
kucuk olcekli isletmeleri gayri milli hasiladaki yerini
% 20’lerden 40’lara yukseltmek. Bunlarin hepsi benim
sorumlulugumda bulunmaktadir.”
Basin toplantisinda, bir gazetecinin “Orta Asya Birligi”
konusundaki projesini devam ettirip ettirmeyecegini
sorusu uzerine verdigi cevapta Nazarbayev: “Bu projeyle
ilgili teklifimi gecen baharda yaptim. Ancak bu secimler
dolayisiyla, calismalar biraz agirlasti. Buna ragmen,
“Orta Asya Ekonomik Birligi’nin Kurulmasi” ile ilgili
taslak calismayi hazirlattim, imzaladim ve butun
Cumhurbaskanlarina gonderdim. Saglik olursa, kampanya
bittikten sonra, bu ulkelerin hepsine ziyaret yapacagim
ve bas basa gorusmelerde bulunarak projenin ne oldugunu,
onlara ne gibi yararlar saglayacagini, Kazakistan’in bu
ulkeleri destekleyecegini, gerekirse kredi acacagini,
ekonomilerine bizim isadamlarinin yardimci olacagini ve
butun bunlarin halkin ekonomik durumunu duzelteceginin
ve o ulkelerde huzur olacagini anlatacagiz. Komsunun
huzurlu olmasi iyidir. Eger anlasma saglayabilirsek, bu
butun Orta Asya’daki kardeslerimizi ekonomik acidan
birlestirecektir. Eger, guclerimizi birlestirirsek,
bunun hepimizin
bagimsizliginin korunmasina buyuk katkisi olacaktir.
Kirgizistan ve Tajikistan projeyi destekliyor. Son
zamanlarda Kerimov’tan da destek aldik.”
Kazakistan Cumhurbaskani, yeni donem cumhurbaskanligi
gorevi icin 11 Ocak 2006’da duzenlenen yemin torenine
katildi. Astana’da “Ak Orda” olarak adlandirilan
Cumhurbaskanligi koskunde gerceklesen ve Rusya, Ukrayna,
Ozbekistan, Gurcistan ve Afganistan Devlet Baskanlari ve
Basbakanlar seviyesinde temsil edildigi yemin toreninde
Turkiye’yi Basbakan Yardimcisi ve Disisleri Bakani
Abdullah Gul temsil etti. Torende, Nazarbayev:
“Kazakistan halkina sadakatle hizmet edecegime,
Kazakistan Cumhuriyeti Anayasasi ile kanunlarina siki
bir bicimde koruyacagima, vatandaslarin haklari ile
ozgurluklerini temin edecegime, Kazakistan Cumhuriyeti
Cumhurbaskanliginin bana yuklenen serefli sorumlulugunu
layikiyla yerine getirecegime huzurlarinizda ant icerim”
diyerek yemin etti.
Yemin toreni oncesinde, Disisleri Bakani Abdullah Gul,
Nazarbayev tarafindan kabul edildi. Gorusmeden sonra
gazetecilere verdigi beyanatta Gul, “Kazakistan basarili
ekonomik ve siyasi reformlarin sonucunda, Orta Asya
bolgesinin parlayan yildizina donustu” dedi. Ayrica
Turkiye halki ve hukumeti adina, Nazarbayev’i tekrar
secilmesi dolayisiyla ve Kazakistan halkini da kurban
bayrami vesilesiyle kutladigini soyleyen Gul,
Nazarbayev’in liderliginde Kazakistan’in gelecekte hizli
bir bicimde kalkinmasini devam ettirecegine olan
inancini da dile getirdi.
Abdullah Gul, Kazakistanli meslektasi Kasimcomert
Tokayev ile de bir gorusme yapti. Bu gorusme ile ilgili
olarak Kazakistan Disisleri Bakani Tokayev, gazetecilere
yaptigi aciklamada, Turkiye’nin Kazakistan’in 2009
AGIT’e baskanlik etmesini ve 2010’da Kazakistan’in
adayligini BM’nin Ekonomik ve Sosyal Konseyi’nde
destekleyecegini soyledi. Ayrica, Tokayev, Turkiye’de
yapilacak olan Turk Cumhuriyetleri Devlet Baskanlari
zirvesinin onemli olduguna isaret etti. Ancak, zirve
tarihin henuz kesinlesmedigini ifade etti. Zirve
toplantilari bes yildir kesintiye ugradi. Bilindigi bu
zirvelerin sonuncusu 2001 yilinda yapildi.
Kazakistan Disisleri kaynaklari, iki ulke arasindaki
ticaret hacminin ise 500 milyon dolari astigini
belirtmektedir. Bu rakamin 2003’te 200 milyon dolar
seviyesinde oldugu goz onune alindiginda, iki ulke
arasindaki ticaretin gun gectikce arttigi
gozlemlenmektedir. Tokayev, genel olarak Turkiye
iliskilerin cok yonlu gelistigine isaret etti.
Kazakistan Cumhurbaskani Nursultan Nazarbayev, 11 Ocak
2004’ta Astana’da yapilan yemin toreninde yaptigi
konusmada “Bundan 14 yil kadar once bagimsizligina
kavusan Kazakistan bir cok sikintilari basariyla gecerek
siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda hizli kalkinma
donemine girmistir. Biz butun Kazakistanlilarin esit hak
ve ozgurlukler ile endisesiz hayat surmelerini temin
edecek anayasamizi duzenleyerek yasalastirdik. Biz bu
yillar zarfinda 130 kadar etnik kokenden insanlarin
yasadigi ulkemizde halklar arasinda uzlasma ile siyasi
istikrara dayanan uzak goruslu politikalari takip ettik.
Bu durum, calkantili bir donemde Kazakistan’i dunyadaki
dostluk ve baris bolgelerinden birine donusturdu.” dedi.
Konusmasinda ekonomik gelismelere dikkat ceken
Nazarbayev sunlari ifade etti: “Siyasi huzuru saglayan
Kazakistan yurt ekonomisine 40 milyar dolardan fazla
yabanci sermayeyi cekmesini bildi. Ulke enerji
kaynaklarini hizli bir bicimde isleterek onu dunyanin
bir cok tarafina sevk etti. Kendi enerji guvenligini
saglamakla kalmayip dunya ekonomisindeki enerji
dengelerinin olusmasina da katki saglamaktadir. Dis
politikadaki bu avantajlar bizi dunyadaki butun
ulkelerle dostluk, karsilikli yardimlasma ve isbirligi
icinde olmak istegimizin bir isaretidir. Bunlarin
hepsini, Kazakistan’in dunya guvenlik ve gunumuz
istikrarina yaptigi katkilar olarak kabul edebiliriz.”
Nazarbayev konusmasinin bir bolumunu ise Kazakistan’in
gelecegi ile ilgili politikalarina ayirdi: “Benim cok
arzuladigim bir istegim var. Onumuzdeki on yilda
Kazakistan’i dunyanin rekabet edebilen ilk 50 ulkesi
arasina katmak istiyorum. Gelismisligin sadece ekonomi,
fert basina dusen milli gelir veya genel milli hasila
ile olculemeyecegi malum. Ben gelismis ulkenin dort
olcutunu: ekonomi, siyaset, sosyal ve kulturel
olcutlerine isaret etmek istiyorum. Boyle bir durum
saglam ekonomik, idari, siyasi ve hukuki degisiklikleri
amaclayan kapsamli bir programi talep eder. Onumuzde
yogun calismalar durmaktadir. Biz kendimizin Dunya
Ticaret Orgutune uye olmamiz ve AGIT’e baskanlik etmemiz
konusundaki planlarimizi bu acidan degerlendiriyoruz.
Halkimin bana emanet ettigi vakti iste amaclara ulasmak
icin kullanacagim. Halkin guvenine, siyasi guc ve
gayretlerimi butunuyle kullanarak avantajlari akillica
kullanarak layik olmak onemlidir. Dista ve icte koklu
guvenlik temin edilmeden, hicbir plan
ve amaci yerine getirmek mumkun degildir. Bizim ic
guvenligimiz uc temele dayanmaktadir. Bunlar
milletlerarasi ve dinlerarasi uzlasmayi koruma, bu
siyasi sistemi olgunlukla demokratiklestirme surecindeki
siyasi istikrar, bu milli guvenlige karsi ciddi
tehlikelere cesurca tedbir almadir.
Bizim dis guvenligimiz enerji guvenligi, uluslar arasi
terorizme karsi mucadele, Kazakistan sinirlarinin
boyundaki dostane komsuluk ile istikrar kusagini
olusturma hususundaki uluslar arasi yukumluluklerimizi
dogru degerlendirmemize temellenmektedir. Biz Rusya, Cin,
ABD ile stratejik ortaklik cemberinden cikmayacagiz.
Avrupa Birligi ve Musluman ulkelerle isbirligini
gelistirmek – bizim dis politikamizin onceliklerinden
biridir. Biz Orta Asya’da en yakin komsularimizla
iliskilerimize ozel bir onem veriyoruz. Bolgenin
guvenligi bize devletler etkilesimi seviyesinde nitelik
acisindan gelismemizi talep etmektedir. Benim buna
inancim tamdir.”
Nazarbayev’in 11 Ocak 2004’de yemin ederek yeni donem
Cumhurbaskanligi gorevine baslamasiyla birlikte,
Kazakistan’da yeni bir tarihi donem de baslamaktadir.
Cunku, Kazakistan gerek devlet duzeyinde ve gerekse
liderlik duzeyinde bir cok tecrubeyi bunyesinde
barindirmaktadir. Ulke, 2006’da bagimsizliginin 15.
yilina girmektedir. Yaklasik 70 yillik bir Sovyet
doneminden sonra gecis donemi basariyla atlatan
Kazakistan’in kendine guveni daha da artmýs
bulunmaktadir. Bu durum, onun milli demokratik bir ulke
yolunda onemli adimlar atmasinda onemli rol oynayacaktir.
Boyle bir kritik donemde 1984 yilindan beri, tam 22
yildir Kazakistan’in yonetiminde soz sahibi olan bir
liderin isbasinda olmasi ayri bir oneme haiz olmaktadir.
Ayrica, bu yeni donemde, Kazakistan'in Avrupa Birligi
ile muzakereleri baslatmis ve ekonomik alanda bir cok
sikintilari geride birakmis olan Turkiye ile olan
iliskilerin de buyuk bir hizla gelisecegi muhakkaktir.
Yrd. Doc. Dr. Abdulvahap Kara |
|